Ölü adam bir karpuzu gösteriyor
Karpuzdan koca bir dilim ısırılmış Adam,
elinde
toprak bir kâse, aslında Karpuzu
değil, çıplak sakiyi
gösteriyor Ve konuşmak
istermiş gibi sakalını oynatıyor
Oysa kâse taştan yapılmış Adamın baktığı
karpuz da taş Pekâlâ üç çeyrek bir ay da
olabilir bu
Günün ya da gecenin saatini
gösteren Adamın ömrünün
hangi köşesinde öldüğünü
Ne bir köşe ne de bir kırışıklık
sakide
Gene de sizi ürpertmek için biri
parlatmış elini
kolunu
Her an daldırabilir elindeki testiyi
O büyük taştan şarap küpüne
Ve dimdik bir kadın elinde bir mısır
koçanı tutuyor
Taştan karpuz dilimi ayı gösteren adamın
arkasında
Sağ elini siper ediyor mısır koçanı
üstündeki taştan havay
Usulca korumak ister gibi
elinde tuttuğu şeyi
Ya da taş onu iğ
eğirirken öyle
yakalamış sanki Demek ki mısır koçanı değil bir
iğmiş elinde
tuttuğu
Lüferler hâlâ kaynaşırken bu
Haliç'te
Bir tazı kuyruğunu sallıyor ölü
adamın yatağı
altında
Öyle karşılamak istermiş gibi evine
dönen sahibini
Diyelim, artık gölgeler aşınıyor,
dedi adam
Oysa bir parçam asılı kaldı benim iğ
durmuş olsa da
Yalnız köpek görmüş adamın isteksizlikten
bitkinliğim
Bilinen taş nesneyi ve karpuz
biçimindeki ayı
Çağdaş İngiliz Şiiri Antolojisi
Adam Yayınları
2. Baskı 2000
ISBN 975-418-641-3