İstanbul'da Taş Anıt

 

Ölü adam bir karpuzu gösteriyor
Karpuzdan koca bir dilim ısırılmış Adam, 
elinde toprak bir kâse, aslında Karpuzu 
değil, çıplak sakiyi gösteriyor Ve konuşmak 
istermiş gibi sakalını oynatıyor
Oysa kâse taştan yapılmış Adamın baktığı
karpuz da taş Pekâlâ üç çeyrek bir ay da
olabilir bu Günün ya da gecenin saatini
gösteren Adamın ömrünün
hangi köşesinde öldüğünü

Ne bir köşe ne de bir kırışıklık sakide
Gene de sizi ürpertmek için biri parlatmış elini
kolunu
Her an daldırabilir elindeki testiyi
O büyük taştan şarap küpüne

Ve dimdik bir kadın elinde bir mısır koçanı tutuyor 
Taştan karpuz dilimi ayı gösteren adamın
arkasında  Sağ elini siper ediyor mısır koçanı
üstündeki taştan havay Usulca korumak ister gibi
elinde tuttuğu şeyi  Ya da taş onu iğ eğirirken öyle
yakalamış sanki Demek ki mısır koçanı değil bir
iğmiş elinde tuttuğu

Lüferler hâlâ kaynaşırken bu Haliç'te
Bir tazı kuyruğunu sallıyor ölü adamın yatağı
altında
Öyle karşılamak istermiş gibi evine dönen sahibini
Diyelim, artık gölgeler aşınıyor, dedi adam
Oysa bir parçam asılı kaldı benim iğ durmuş olsa da
Yalnız köpek görmüş adamın isteksizlikten
bitkinliğim
Bilinen taş nesneyi ve karpuz biçimindeki ayı
 

 


Çağdaş İngiliz Şiiri Antolojisi
Adam Yayınları
2. Baskı 2000
ISBN 975-418-641-3



  
  Christopher Middleton