Dolu

 
                                                                     -Eskişehir yarasına-

 

Kör bir adam gülümsedi

Gözlerin

Sonra sustu birdenbire/
Yabancı oldu, şehir

bana

Şarkını tutma gözlerime
Işık kamaştırıyor

Erteli/
Belirdi/ 
Sesin,

Kör bir adam daha.

Kanada göçmeni şaşırmazdı buna
Buna –ıssız bir gülümseme

Sevi endüstriyel bir şeytir-
Batılı standartizasyonda
Çünkü organize ve kalifakasyon sekstir

Hiç Kıraç şarkısı duymadı,
Bu yüzden hiç şaşırmazdı

Lokavtında işsiz kalmamı önemsemeyecek

Ben ne zaman dönsem senden
Kapanırım oysa.

Küpelerinde inci rengi
Kapanıklık
Bir de

Gülümse denizden bu tarafa
Beyaz dişlerince

Esinti

Güneşten- ellerinin uzak- kızgın- ateşinden
uzaklıklarının

dolayı kırgın durmaktayım

Bulut hızı- soğuk gözlerin
Saniyelerden
Sıcağı
Bana iyice geçiriyor

Oku yüzümü başlasın şimdi/ dolu
 
Bu dünya denen hayal kırıklığı
Sussun kolunu kaldırıp gövdelerimiz
Üzerinden –sanki-

Bırakma beni
Gülümse, incitme artık tenini kulağım-daki sesinin

Gülümse kaybetsin hayat.


   
  
  Hakan Alev