|
Ali Püsküllüoğlu |
|
|
|
|
1 Ocak 1935, Kadirli, Adana - ö. 24
Haziran 2008, Ankara.
Türk yazar, şair ve sözbilimci.
1 Ocak 1935'te o dönemde Adana iline bağlı olan Kadirli’de
doğdu. Ailesi çiftçiydi.
İlk ve orta okulu Kadirli’de okudu. Mersin Lisesi’nde
sürdürdüğü öğrenimini, sağlığı nedeniyle yarıda bırakarak çeşitli işlerde
çalıştı. Kadirli'de, Adana’da ve İstanbul'da çeşitli işlerde çalıştı. Bunlar
arasında çiftçilik, gazete satıcılığı, sinema biletçiliği, avukat yazmanlığı,
redaktörlük, gazetecilik ve yayımcılık sayılabilir.
İstanbul’da Çevre Yayınevi’ni kurdu (1959). Kadirli’de
Karacaoğlan adlı haftalık bir gazete çıkardı (29 Temmuz 1960, 12 sayı). 1960-83
arasında Türk Dil Kurumu'nda Yayın ve Tanıtma Kolu uzmanı olarak çalıştı,
Kurum’a 1983'te tüzedışı olarak el konulması üzerine "istifa" ederek
ayrıldı, bir süre sonra da emekli oldu. O zamandan bu yana, dil ve yazın
çalışmalarını Ankara’da sürdürüyor.
Ankara Radyosu’nda "Kitap Saati"ni (1962-63) ve
Türkiye Radyoları’nda Türk Dil Kurumu adına "Arı Dile Doğru","Ana
Dilimiz", "Öz Dilimiz" programlarını hazırladı (1963-66).
Türkiye Radyoları’nda her akşam olmak üzere bir yıl süreyle yayımlanan,
Atatürk’ün Söylev’ini ilk kez günümüz diline aktararak sunanlar arasındaydı.
Ulus gazetesinin haftalık sanat-edebiyat sayfasını yönetti
(Nisan 1970-Nisan 1971, 51 sayı); Halkçı gazetesinin sanat-edebiyat sayfasını
yönetti (1973); şiir dergisi Yusufçuk‘u çıkardı (Ocak 1979-Aralık 1980, 24
sayı). Türk Dili dergisinin yazı kurullarında yer aldı. Çağdaş Türk Dili dergisinin
kurulmasına ön ayak oldu ve dergiyi genel yayın yönetmeni olarak bir süre
yönetti. Hürriyet topluluğunun yayımladığı Hürgün gazetesinde serbest yazar
olarak çalıştı (1985).
Öz Türkçe Sözlük kitabı 12 Mart döneminde toplatıldı ve
bir buçuk yıl süren yargılama sonunda aklandı. Çocuklar için bir Türk şiiri
seçkisi olan ve Kültür Bakanlığı’nca yayımlanan Kırlangıcın Kanat Vuruşu da 12
Eylül döneminde savcılıkça soruşturuldu ve kitap hakkında takipsizlik kararı
verildi.
Dil Derneği’nin ve Edebiyatçılar Derneği’nin
kurucularındandır.
24 Haziran 2008 tarihinde, uzun süredir tedavi gördüğü
evinde yaşamını kaybetti. Cenazesi, 25 Haziran 2008 Çarşamba günü öğle
namazının ardından Ankara Küçükesat Camii'nde kılınacak cenaze namazının
ardından toprağa verilecek.
Şiirleri
Türk edebiyatının çalışkan şairleri arasındadır. Ülkü
Tamer, Turgut Uyar ve Edip Cansever şiirlerine benzer özellikler taşıyan ilk
şiirleriyle İkinci Yeni şiirinin ölçülü, dengeli bir şairi olarak göründü. 1970
sonrasında tümüyle yeni bir şiire yöneldi. 1970 sonrasının toplumsal olgu ve
olaylarını ele alan bu şiir, bir halk türküsü yalınlığı kazandı. Şiirlerinde
yer yer Behçet Necatigil'in "kırık dize" yapısını da uyguladı.
İlk şiiri Kadirli'de Oba gazetesinde yayımlanmıştı (1950),
Dergilerde ilk şiiri Haziran 1951’de Kaynak dergisinde çıktı. Doğayı, sevgiyi
ve toplumsal sorunları işlediği şiirlerini ve yazılarını Varlık, Hisar, Türk
Düşüncesi, Türk Sanatı, İstanbul, Değişim, Türk Dili, Papirüs, Dost, Oluşum,
Hürriyet Gösteri, Milliyet Sanat Dergisi, Yusufçuk, Yazko Edebiyat, Çağdaş Türk
Dili, Adam Sanat vb. dergileriyle Akşam, Vatan, Cumhuriyet, Ulus, Yeni Halkçı,
Hürgün ve Milliyet gazetelerinde yayımladı.
"Mağara/Dağ Başı" adlı radyo oyunu Türkiye
Radyoları’nda, İngilizceden çevirdiği tek perdelik oyunlar Türk Dili dergisinde
yayımlandı.
İlk şiirlerinde halk şiirinin düşünce ve duyarlığından
yararlandı; 1960’dan itibaren şiirlerinde İkinci Yeni ve toplumcu şiir
anlayışının olanaklarını kullanarak açık ve yalın bir anlatımla kendi şiirini
kurdu. Bir söyleşisinde "Benim şiirim, benim kuşağımın şiiri, herkesi
ilgilendirmeyen şiirdir. Benim şiirim sessizliğin, usun ve karanlığın tadının
şiiridir" dedi. Şiirinin özelliği "yalın bir Türkçeyle yazılmış, çok
yalın, iç uyaklı, tartımlı dizelerden oluşan, yapısı sağlam, şiirimizdeki
yenilikleri dikkatle izleyerek kendi şiirinin potasında eriten, toplumsal
tarihi de kapsayan, zamana dayanıklı, söyleşi edası taşıyan şiirler."
olarak özetlenebilir. Şiiri için Cemal Süreya şöyle der: "İlk şiirleriyle
halk şiirine yakındır. Daha sonra İkinci Yeni’nin imge anlayışına katılmış,
sonra da, toplumcu bir şiire uzanmak istemiştir. Ama her şiirinde Anadolu
duyarlığının merkezde olduğu görülür."
Şiirleri İngilizce, Arapça, Fransızca, Rusça, İsveççe,
Sırpça gibi dillere çevrildi. Şiirleri, anlatıları ders kitaplarında yer aldı.
Bilim ve Ütopya dergisi "İz Bırakanlar" bölümünden birini ona ayırdı
(Nisan 2004). Çağdaş Türk Dili dergisi, ayrıntılı özgeçmişini ve kendisiyle
ilgili geniş bir kaynakçayı okurlarına sundu (Mayıs 2004). Bir şiir dergisi
olan Dize de Haziran 2004 sayısını "Ali Püsküllüoğlu Özel Sayısı"
olarak yayımladı.
Şiir Kitapları:
Pembe Beyaz (1955)
Aydınlık içinde (1956)
Karanfilli Saksı (1958)
Uzun Atlar Denizi (1962)
Sırtımızda Kızgın Güneş (1965)
Unutma Onları (1976)
Yaz ve Yağmur (1978)
Gül Sevgili Yurdum (1983)
Babadat (Toplu Şiirler, 1950-1997)
Sözlük Çalışmaları
Ozanlığının yanı sıra dil ve sözlük alanındaki
çalışmalarıyla da kendini kabul ettirmiştir. Sözlük çalışmalarına 1963’te
başladı ve ilk sözlüğü olan Öz Türkçe Sözlük 1966’da yayımlandı. O zamandan bu
yana, kırk yılı aşan bir süre içinde, yirmiyi aşan sayıda ve çeşitli boyutta
sözlükleri yayımlandı. Bunların ve şiir kitaplarının birçok baskısı yapıldı.
Ödülleri
Nasrettin Hoca ile 1981 TDK Çocuk Yazını Ödülü
Gül Sevgili Yurdum ile 1983 Toprak Şiir Ödülü
Zamansız dosyasıyla 2005 Yunus Nadi Şiir Ödülü
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|