Altı çocuklu Karagözlü ailesinin bir
ferdi olarak 1962 yılında dünyaya gelen Ayşen Dağlı, yazın dünyamızın başarılı
kalemlerinden biri. Gazimağusa’ya bağlı Serdarlı köyünde, kalabalık bir ailede
büyüyen Ayşen, çok mutlu bir çocukluk geçirir. Anne Meliha Hanım ile baba Mehmet
Karagözlü’nün sessiz ve sakin kızlarıdır Ayşen. 6 kardeş arasında tokat yemeden
büyüyen tek çocuktur.
İlkokula Serdarlı’da başlayan
Ayşen, çalışkan bir öğrencidir. Derslerini hiç aksatmayan, verilen ödevleri
zamanında hazırlayan Ayşen, sessiz yapısına rağmen, izcilik, müzik ve folklor
gibi sosyal faaliyetlerden de geri kalmaz. Tüm çalışkan öğrencilerde olduğu gibi
Ayşen de törenlerde şiir okuyanlardandır. Manici nenesini aratmayacak kadar da
güzel okur şiirlerini.
Orta eğitim için Şehit Hüseyin
Ruso Ortaokulu’na başlayan Ayşen, yine müsamerelerin aranan elemanı olur. Orta
2’ye geldiğinde, içine kapanık kişiliğini aşan Ayşen, okulun gözde
öğrencilerinden biri olur. Tiyatrodan müziğe kadar herşeyin içinde olan Ayşen,
tüm derslerinde de başarılı bir öğrencidir. Lise için Lefkoşa Türk Lisesi’ne
geçen Ayşen, yine tüm sanatsal faaliyetin içindedir. Edebiyat ve sanata olan
yatkınlığı dikkat çekici noktada olan Ayşen, şiir ve kompozisyon yarışmalarının
ödüllü öğrencisidir. Derslerindeki başarılarıyla, okulun aytışma ve yarışma
ekipleri içinde yeralan Ayşen’in çocukluğundaki sessiz yapısı tamamen ortadan
kalkar. Edebiyata ve tiyatroya gönül veren bir öğrenci olan Ayşen, üniversite
eğitimi için yurtdışını hedefler.
Ancak 1980 yılında liseden mezun
olan Ayşen için, Türkiye’de eğitim hayal olur. 1980 darbesinin yaşandığı
Türkiye’ye gitmesine ailesi izin vermez. Okumayı kendine amaç edinmiş olan Ayşen
için tek seçenek kalır o da Gazimağusa’da yeni açılan Yüksek Teknoloji
Enstitüsü’ne gitmek. Ama yeni açılan bir fakülte olan Yüksek Teknoloji
Enstitüsü’nde, ayşen’in tercih edebileceği çok fazla bölüm yoktur. Ailesinin
baskısıyla İnşaat Mühendisliği Bölümüne giren Ayşen Karagözlü, mühendislik
eğitimi almaya başlar. Yabancı dille eğitim almaya başlayan Ayşen Karagözlü, hem
dil sorunu hem de aile baskısıyla girdiği okulunda vasat bir öğrenci olur.
Yıllarca çizdiği parlak öğrenci profilini üniversitede yakalayamaz Ayşen
Karagözlü. Okulun ilk yılında ilerde eşi olacak Pınar Dağlı ile kesişen yolları,
yeni bir başlangıç olur Ayşen Hanım için.
Fakültenin ilk yıllarında başlayan
arkadaşlıklarını 1982 yılında nişanlanarak resmileştirir Ayşen Hanım ile Pınar
Dağlı. Öğrenciliğini nişanlısı ile birlikte sürdüren Ayşen Hanım, inşaat
mühendisi olmayı düşünmese de eğitimine devam eder. Fakültenin 3. sınıfında 1984
yılında Ayşen Hanım ile Pınar Bey evlenirler. Evliliğin ardından hemen hamile
kalan Ayşen Hanım, üniversite son sınıfta hem öğrenci hem anne olur. 1985
yılında dünyaya getirdiği kızı İlke ile 1990 yılında doğurduğu oğlu İnal,
yaşamının vazgeçilmezleri olur.
1986 yılında İnşaat Mühendisi
olarak Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden mezun olur Ayşen Dağlı. Kızının
varlığıyla yaşam bulan Ayşen Hanım, inşaat mühendisliği yapmayı düşünmez hiç.
Uzun bir süre kendini kızını büyütmeye adayan Ayşen Hanım, 1990’lı yılların
başında şiirle tanışır. İnşaat mühendisliği bölümünde laboratuvar asistanlığı
yapmaya başlayan Ayşen Dağlı, şiirle yolculuğunda Paradoks adlı bir oluşumun
ardından Kıbrıs Sanat Derneği’nin oluşumunda da bulunur.
Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne dönüşen ve gittikçe genişleyen Kuzey Kıbrıs’ın
ilk üniversitesinde muhasebeden, halkla ilişkiler memurluğuna kadar pek çok
bölümde çalışan Ayşen Dağlı, gazetelerin sanat sayfalarında başlayan şiir
yolculuğunda 1993 yılında ilk şiir kitabı olan Toprak ve Ben’i
yayınlar.
Şiirde yaşam bulan, yaşamda
kabullenemediği gerçeklerle çatışırken, şiiri yakaladığı bir soluk olarak
tanımlayan Ayşen Dağlı, inşaat mühendisliğini geride bırakarak, sözcük
mühendisliğini seçer. Edebiyat dünyasını kendine daha yakın bulan Ayşen Hanım,
1998 yılında, İsmail Bozkurt’un teklifi ile Kıbrıs Araştırmaları Merkezi’nde
görev alır. Bu merkezde görev almak Ayşen Hanım için bulunmaz fırsattır aslında.
Kıbrıs kültürüyle haşır neşir olan ve kendini bilimsel bir ortamda bulan Ayşen
Dağlı, özel çalışmalarına çok vakit ayıramasa da kendini
geliştirir.
Yazın dünyasında kendine bir yer
edinmeyi başaran Ayşen Hanım, Kıbrıs Balkanlar Avrasya Türk Edebiyatları Vakfı
Kurucu ve Mütevelli Heyeti üyesi. Vakfın çalışmalarında aktif görevler
üstlenerek İzmir, Çanakkale, Romanya ve Makedonya’da, uluslararası edebiyat
sempozyumları ve şiir şölenlerine katılan Ayşen Dağlı, kendi dünyasını kendi
yaratmış. Tüm çabası sanatçı aydın bir kimliğe ulaşmak olan Ayşen Dağlı, yaşamın
kapılarını şiirle açmış. Yazmaya başladıktan sonra kendi gerçeğine ulaşan Ayşen
Dağlı, üretmekle yaşamın birbirinden ayrılamayacağını vurguluyor. Şiirden
masala, şarkı sözünden tiyatro oyununa kadar, edebiyatın pek çok alanında aktif
olarak çalışan Ayşen Dağlı, masalların aslında büyükler için yaratıldığını
anlatıyor. Sanatçı kimliği yanında iddialı bir anne olan Ayşen Dağlı, çocukları
için gereken herşeyi yapmaya hazır.
Sözcüklerden yeni bir dünya kuran ve her kitapla, her şiirle de bunu yenileyen, zenginleştiren Ayşen
Dağlı, ‘’kimliğimi zaman koyacak’’ diyerek, edebiyatın her dalının kendisi için
ayrı bir dünya olduğunu vurguluyor.
Dünyanın masala ihtiyacı olduğunu
ve aslında masalların büyükler için yaratıldığına inanan Ayşen Dağlı, masalların
mutlu sonla bitmesinden yana. Masallarını çocuklarla paylaşmaktan, onlara masal
okumaktan mutlu olan Ayşen Dağlı, yazmaya başladığı dönemlerde kendi yarattığı
etkinliklerle, eserlerini okuyucularına ulaştırmayı başarmış. Bugüne kadar üçü
masal dördü şiir olmak üzere yedi kitabı yayınlanan yazar Ayşen Dağlı’nın
duyguları mantığından önce geliyor. Kendi içindeki ben ile didişmekten ve kendi
doğrularını yaratmaktan mutlu olan yazar, yaşama pozitif bakan güzel
insanlardan. Toprak ve Ben, Ve Bonsai, Sihirli Kara Mantarlar ve Işık, Herşey
Olacağa Varır Ülkesi, Vitamin İhtiyacı ve Sevgi, Mantık’ın Gülleri ve
Karıncaları, O Desem isimli kitaplarını yazın dünyasına kazandıran sanatçı,
kendi üslubunu ve kendi dilini bulma çabasında. Kendine özgü tarzıyla
okunacağına inanan yazar Ayşen Dağlı, konularını gerçeklerle sevgiyle emekle
oluşturuyor. Şiir ve masalın ardından, “Kabak Tadı” adında 2 perdelik traji
komik tiyatro oyunu yazan Ayşen Dağlı, “Sobe” adlı şarkı sözüyle, İpek
Kıranbay’ın bestesiyle katıldıkları TRT 2002 popüler çocuk şarkıları
yarışmasında mansiyon ödülü alır. TRT çocuk korosu repertuarına girmeye hak
kazanan eserinin yanında Ayşen Dağlı, Kıbrıs Türk toplumunun önderi Dr. Küçük
için yazdığı ‘Sana Açar Çiçekler’ isimli bestelenmiş şiirin de sahibi. Dr. Arif
Albayrak ve Azerbaycanlı Şef Kompozitör Faik Sudgeddinov’la ortak çalışmalara
imza atan Ayşen Dağlı, ülkemizin başarılı sanatçıları arasında. Yayınlanmaya
hazır, büyülü ve mitolojik motiflerle bezenmiş bir Kıbrıs masalıyla,
okuyucularıyla buluşmaya hazırlanan yazar Ayşen Dağlı, güzel bir yaşam için
masalların mutlu sonla bitmesini diliyor.