ana sayfa (son sayı) h@vuz'dakiler iletişim-erişim yapıt gönderme yerleği ilkelerimiz arşiv

 
Tekin Gönenç
 

         

Sivas’ın Yıldızeli İlçesi'nde doğdu . Ortaöğrenimini Sivas Lisesi'nde, yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nde tamamladı . 1968-1970 yılları arasında Amerika’da University of Michigan‘da Psikofarmakoloji eğitimi gördü. Uzun yıllar yurt dışında değişik ülkelerde çalıştı. Şiirleri sürekli olarak Varlık Dergisi'nde, zaman zaman Yeditepe, Yelken, Milliyet Sanat, Kitaplık, E. Dergisi, Edebiyat Eleştiri, Pencere, Yaşasın Edebiyat dergilerinde yayımlandı. 1997 de Varlık Yayınları'nca yayımlanan “Gönlü Güvercinli Kadın” adlı şiir kitabı Kocaeli Üniversitesi 1998 Akademik Ödülü'nü aldı 2001 yılında bu kitabının dördüncü baskısı yapıldı. Yine Varlık Yayınlarınca 2002 yılında “Aşk Konuşur Bütün Dilleri” adlı şiir kitabı yayımlandı. Düzyazı ve anıları, Varlık Yayınlarınca 2005 yılında “Gizdüşümler” adlı kitapta bir araya getirildi. . Ayrıca değişik sanat dergilerinde inceleme, deneme yazılarıyla gezi izlenimleri yayımlanıyor. Üç ayrı şiiri Milli Eğitim Bbakanlığı'nca lise ders kitaplarına alındı. Şiirleri, İngilizce ve Fransızca’ya çevrildi. “Anne” adlı şiiri Hürriyet Gazetesi “Anneler Günü" şiir yarışması ödülünü aldı. Varlık Dergisi'nde yayımlanmış olan birkaç şiiri bestelendi. İki yeni kitabı yayın aşamasında.

Katıldığı Uluslararası etkinlikler:

1998 de Küba Yazarlar Birliği
1999 da Makedonya PEN Yazarlar Birliği
1999 ve 2000 de Akdeniz Ülkeleri Şairler Şenliği
2003 Türk Dünyası Çağdaş Edebiyat Günleri
2003 Uluslararası Yalova Şiir Günleri
2004 Uluslararası Özgür Yazın Semineri
2004 Akdeniz Ülkeleri Yazarlar Toplantısı
2005 Kaş, Uluslararası Yazarlar Toplantısı

Tekin Gönenç'in üyesi olduğu kuruluşlar:

Pen (Uluslararası Yazarlar Birliği), Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, 
Dil Derneği, Besam. Mesam




Tekin Gönenç Hakkında


-Tekin Gönenç İkinci Yeni’nin imgeci şiirini yalın bir planda işliyor, onu yeni ayrıntılarla zenginleştiriyor.
Cemal Süreya
 (Kitaplık dergisi, sayı 61, Cemal Süreya’dan kalan. A. Özkırımlı)
 
- Yalın, duru bir dille yazdığı ve içinde özgün imgeler taşıyan şiirleriyle dikkati çekiyor.
(Şükran Kurdakul, Şairler ve  Yazarlar sözlüğü)
 
-Tekin Gönenç şiirlerinde bireyin kendisine, insanlara ve dünyaya bakışının izdüşümlerini sergiliyor. Yer yer kırılgan, yer yer sevinçli ama yaşadığının farkında.
(Varlık dergisi, Enver Ercan)
 
-Tekin Gönenç’i ne zaman tanıdım? Yazar derneklerinde, şiirle ilgili etkinliklerde. Kendine özgü sevecen, insan tavırlarıyla dikkatimi çekti. Olgun, güleç yüzüyle şiirle uğraşanlarda olması gereken bir kişilik sergiliyordu. Zamanla bu izlenimimin doğru olduğu çıktı ortaya.Gözlerindeki gülüş, içtenlik, sevgi yumağı sözü gereksiz kılıyor. Şiiri de kendisi gibi. Dikkatle seçilmiş sözcükler, sevecen bir yüreğin çarpıntılarını şiirleştirmiş. Alçakgönüllü…Sözler usulca sokuluyor size. Gürültüsüz, iddiasız, içinizdeki karşı çıkma,  sorgulama, direnme duygularını kamçılıyor.
(Varlık Dergisi, Metin Cengiz)
 
-Yer yer görünenin ötesinden bahsettiği, geniş alanlara, felsefe bahçelerine açılan ifadeler şiirlerde bir katalizör gibi görevlendirilmiş. Somut bir alanın kapıları sorular eşliğinde açılıyor  “kimin tanrısı kimde saklı/bir bilen yok ki/ korkuların korkulara el ettiği/ bu nasıl değiş tokuş” Hiç beklenmedik yerlerde -özellikle şiir sonlarında- karşımıza çıkan çarpıcı ifadeler var ; bu ifadeler şiiri tekrar okumamızı dayatıyor bize. Yeni bir okuma olanağına davet ediyor bizi :” tak yakana kurutulmuş bir sonbahar kelebeğini/usulca bırak kendini uçurumlara” ifadelerinde olduğu gibi…Bağırmayan bir şiiri var : kâğıdın üzerinde  bağırmayan ama kendi içindeki kuyulara doğru bağıran bir şair. Aşktan ayrılıktan, yalnızlıktan bahseden bütün metinlerin üstünde “heyecan” tüter. T. Gönenç’te dinlenmiş, derinleşmiş sarışın bir hüzün var, bağırmaması bundan: “siz bakmayın böyle sustuğuma/ benim şiirim bağırmaz ki”…  “bir daha bileriz bıçaklarımızı/yeniden kör ederiz” bu körlük, geriye dönme isteğinin başlamasıyla  boy verir.
            Şairin söylemek istedikleriyle söyleme biçimi (nasıl söylendiği) çarpışmıyor, eldivenle el gibi birbirini giyiniyor. Anlamak, içselleştirmek, yazılanları kara harflerden uzaklaştırıp hayata, geçilen zamana yerleştirmek, okura kalıyor.
(Şeref Bilsel- Cumhuriyet)
 
-Tekin Gönenç, yüksek sesle okunan, belleklere hemen yerleşen uzun soluklu şiirlere yer vermiyor. Bezeklere, betimlemelere de fazla itibar etmiyor. Kapalı, ama kendine özgü bir yalınlık taşıyor. Bireye çok önem vermesine karşın, bireyi fiziksel özellikleriyle ele almıyor. Onların zor olan içsel derinliklerine bakmayı yeğliyor. Kendini hemen ele vermeyen, sessiz bir labirentin döl yatağında üretiyor şiirlerini. Özünde demlenen, karşılıklı tutulmuş aynalar gibi kendi içine doğru kırılan şiirlerdir bunlar. Yankısı uzak dağlardan gelmez, bireyin içinden gelir. Dışa değildir şiirlerinin sesi, kendi içinedir. Bireyin içindeki uçurumlara çarpa çarpa burgu gibi özüne, derinliklerine doğru yol alır. Yankısını da içsellikte bulur:  "o şaşılası sen/bir gün elbet kendine çıkacaksın//sımsıkı sarıl ona/bir daha yüzleş kendinle"(Yüzleş Kendinle). 
(Mehmet Güler, Cumhuriyet)
  

-Tekin Gönenç’in şiiri bir ölçüde günümüz Türkiye şiirinin yaygın kodları ve imge düzeninin biraz dışında bir şiir. Gene de  kimi imge ve söz dizimiyle, günümüzde yaygın Türkçe şiirle de bir iç içeliği olan, ama daha çok, içerdiği romantizm açısından Garip şiiriyle İkinci Yeni şiir duyarlığının arasında duran ve bugün yazılmakta olan şiirle de akrabalığı  olan renkler ve kokular taşıyan bir şiir. Dil sağlam, akıcı, duru ve şiirler büyük ölçüde anlaşılır…Belki bu da kitabın yüksek bir satış rakamına  ulaşmasını açıklayabilir bir etken...
(Gazete Kıbrıs, Fikret Demirağ)
 
-Çok yazmayı, öne çıkmayı böbürlenmeyi sevmiyor. Gürültüden uzak, ağır ağır, kozasında sessizce örüyor şiirini. Kendini önemsemiyor, kasılma yok. Ne okuyucunun ne de önemli birilerinin dikkatini çekme çabasında da değil. Ama şiirin hasını üretmek istiyor. Şiir “alev denizini mumdan kayıklarla geçmeye benziyorsa”(Şeyh Galip) Tekin Gönenç’i kutlamak gerekir. Çünkü o bu işi başarmış usta şairlerimizden.
(Cumhuriyet Gazetesi, Ferhat Özen)
 
-Tekin Gönenç duru bir dille yazıyor şiirlerini. Anılarla yıkanmış sözcüklerle, hüzünle dolaşırken bile: “sen iyisi mi/ sal yine uçurtmanı rüzgarlara/ uykularda iplerine tutunduğum çocuk”
(Radikal, Enver Ercan)

 
-Direncin ve başkaldırının tek yapıcı gücü sevgiyi, şiirinde yeniden ve yeniden yakalayabilen Tekin Gönenç’in dizeleri salt bu nedenden ötürü birkaç kez okunmayı gerçekten de hak etmektedir.
( Cumhuriyet Gazetesi, Tansu Bele)
 
-Sizin de olmuştur başarılarınız başarısızlıklarınız, umutlarınız umutsuzluklarınız…Ama kendi şiirinizi bitirmediniz. O şiir bitmediği sürece okumaya devam edin. Tekin Gönenç şiirinde  kendi şiirinizden farklı sözcüklerle ifade edilmiş benzer dizeler bulacaksınız. Şiir öylesine dokunacak yaşamınıza.  Mutlaka okuyun
(Kim,  Filiz Aygündüz)
 
-Kitabı elinize aldığınızda tüm şiirleri bir çırpıda okuyacak ve tekrar tekrar okumak isteyeceksiniz.
(Sabah Gazetesi, İpek Ongun)
 
-Şiir kitabı vardır, şöyle bir bakılır geçilir…Şiir kitabı vardır, baştan sona okunur… bir süre el altında tutulup yeniden okunur…sonra bazı şiirler, bir kez daha bir kez daha… Tekin Gönenç’in şiirleri de işte bu şiirlerden
Kimi yakın , kimi uzak sevgilerin; kaçınılmaz ayrılıkların, hüznün şiirini ve demokrasinin sekteye uğradığı yılların, sürgünlerin, faşizme karşı çıkarken ölen gençlerin şiirini de yazıyor, ama hiç bağırmadan, şiirinden ödün vermeden . Bir örnek ”Namlu Uçları”…
(Ruşen Hakkı ,Özgür Kocaeli Gazetesi)
 
-Şiirlerle baş başa olmak insana mutluluk veriyor. Onların yarattığı derinliklere, düşlere dalmak ne güzel. Gönenç, duyumsadığı seviyi, sevgiyi düşsel bir yaşam içinde canlandırmıştır. Bu düşselliğin gölgesinde kuşkusuz gerçek bir sevi vardır. Düşsellik imgesi ile bu derin seviyi şiirleşmiş buluyoruz.
(Türk Dili dergisi, Muzaffer Uyguner)
 
-Tekin Gönenç’in gençler arasında çok yoğun ve çok güçlü bir etki yapmasının nedeni sanırım,  şiirlerinin halen daha “ genç” kalmış olmasıdır.
(Haliç Edebiyat, Kerem Öz)
 
 
-“Gizdüşümler” duru bir dille yazılmış alçakgönüllü, iddiasız içten anlatımlar barındıran çeşitli anılardan oluşuyor. Bir çırpıda zevkle okunan bu anıları,  gezi notlarını  ve başına gelen olayları anlatırken kendi bakış açılarını da bizlerle paylaşıyor. Tadı damağınızda kalan bu anıların devamını okumak dileğiyle.
 (Cumhuriyet, A. Şebnem Birkan)
 
-Tekin Gönenç  özel değerler yükleyen, hassas zarif şiirlere sahip bir şairdir. Onu, Gönlü Güvercinli Kadın ve Aşk Konuşur Bütün Dilleri adlı şiir kitaplarından hatırlayacaktır şiir okurları. Gizdüşümler’de de Gönenç’in şiir dilinin ince yapısını, zarafetini görmemiz mümkün. Bu yeni kitabıyla tüm okurlarını bir zaman yolculuğuna çıkarıyor tekin Gönenç kendi yaşam serüveninde olan biteni anlatırken aşkı, uzakları ve başka hayatları inceliyor ustaca. Bir solukta okuyacağınız bu anlatı kitabını seveceksiniz. 


.


   ® Öz Yapım oHG    H@vuz Yayınları - Kitaplar                             ©  Dergi H@vuz  ISSN 1864-0524