YENİ YIL ve
YAR YALELLİSİ
yenik yıllardan geçtim de geldim; yanık yollardan
yılgınlıklardan geçtim de
yanılgı
temelli yoksunluklardan kaçtım da
geldim
yapılar yapıntılar enkazlardan çıktım da
kendimi yeniden
yaptım da geldim; yıktım da
yeyintilerden
yenilgilerden kaçtım da
adım adım adımı adımladım da geldim; yadımladım da
adını boşluğa kakaladım da geldim; yadırgadım da
yalımlı
yüreğimin yalellisiyle
yaldızlı
sevdanı zamana yamaladım da geldim
kendi kulaklarımı duvarlarımı tırmandım tırmaladım
sınırlarımı yalpaladım ıskaladım da
yanardöner
yalıtkan yanılsamam yalıyarım
yatağanı
yatağımda saklı yeni yıl armağanım
yeniyi
eskiye kattım da geldim
yallah
vallah yavan yarim
Aralık 2007
C I V I
L C I V I L
Kırmızı Donlu
Yeni Yı L
ve ruhunda
saklı ihtimaL
yeni yıl'ın ikinci sabahı: cıvıl cıvıl sın
bir zamanlarda kalan, tanıdık ben.
canımı daraltıyor sun, sıkıyor sun da bazen,
hatta
çoğu zaman.
havamı almışken tam,
dünya için dünyadan kopmaya hazırlanırken
iyice içlenmiş demlenmişken
duman altı ciğerlerimi, arı duru taze hayalle doldurmuş
derin dalıp, yüksek uçmaya ramak kala, pat!
kapımda sın.
üstelik davetsiz ve histerik ruhuma uzak,
çok.
çıkıp gelmişsin, kızamıyorum da...
çünkü aşk gibisin tıpkı:
yeniden doğmaya, sıraya dehleyen, ölüm gibi...
kulağımın kenarına, yüreğimin ortasına konup
ö tü yor
sun, cıvıl cıvıl...
ama sevinç, ama üzünç, cıvıl cıvıl...
hiç hesaba katmadan, yaptığını.
eniştemin köpeğinden girip
sevgilimin koca/karı/sından çıkıyorsun
cıvıl cıvıl.
ağaran saçlara, ağrıyan ruhlara,
kararan fayanslara, tencere diplerine,
ütü altlarına,.....
ötüyorsun...
kırmızı yıllardan kurtulmanın yolu
kırmızı donlardan geçer, biliyorsun.
bildiğin gibi de değil hiç bir şey ama
2008`e en hızlı en kırmızı donuyla,
Dome girdi mesela
muhtemelen bilmiyorsun
ve yıl ortasına varmadan da, gitti gider…
öpüyorsun, mavi dilinle, yeşil gözlerimden,
turkuvaza kesiyor sun, akıyor sun yüzümden,
kutluyor sun cıvıl cıvıl çe/h/vremi,
donsuz dönümsüz .
biliyoruz: ge çer bu mevsim de
bu takke, bu don uzun sürmez, dü şer
biz de, derin dalıp toprağa,
edilgen duruşlu bu obez yıl başılarını
gömeriz kendimizle.
düştüğümüz yerden kal ka rız: bir umut
çocuk coşkulu bu cıvıltının ezgisini okuruz,
anlarız yarım olsun varsın.
son a erer bu gıcırtılı durağanlık.
kendi dileğimizin rengine giyinir soyunuruz
içli
dışlı, urup umut.
bütün yollar bize çıkar, yaşar öğreniriz biz de, bizi
gerçek, gerçekten, gerçekse/N/K/ farkederiz
kuRtla/n/makla
kuTla/n/manın farkını ...
ve başlar birden bin cıvıltı... yıl döner yenilenir
YEPYENİ bir
KENDİN/l/e...
Ocak 2008
|