Ne eflatundur bir kadın bir erkek
harmanı
Ne kutsaldır!
Ne erktir o zaman (?)
Düşleri sök
at, elde var bir beden
Görmen
engellenir sevdiğin an.
Tırnak içi kiri huzursuzluğu,
unutmuşluğundur
“Karamsar
dokunuş yoktur” demeyi unuttuğun zaman,
Unuttuğunu
hatırladığında
Yok olur iç
kiri, sevgin beyazlaşır
Sürer öpüş
sefan.
Ne mavidir bir
kadın bir erkeğin harmanı
İlk öpüş din,
hava, durgun su, damla
Duyulan melodi
harmandalı
İstediğin
kadar düşman olsun israil filistin
Eldekiler
yeter, dokunuştur zeytin dalı
Ne gridir iki
beden harmanı
Sevgi yoksa
tecavüzdür; dokunuşların adı
Harmanı
kaldırmak ölüm gelir sonunda; ruh kaskatı
Zor gelir
anımsamak "sevgisiz asla" diye içtiğin andı
Ne yeşildir bir kadın bir erkek
harmanı
Sabah güneşiyle filizlenir beklenen
huzur
Dingin, temiz, ruh akar ayak
parmaklarından
Çekilir en sevdiğin serçe parmağın
Bakarsın pembeleşir yanakların
Kaybolur ellerindeki kaosun yansısı
Ne kahvedir bir kadın bir erkek
harmanı
Kadının erkeğin varoluşuna soru,
çamurdan yanar mı insanın canı?
Yakar sevgisiz yeşeren ağaçlar,
ekip biçtiğin ormanı
Orman gelir mi
aklına damarlarda sevgi yerine alkol varsa
Beden yanar mı
sorgusuz sualsiz cam kırığına güneş çarpınca?
Sancısız
doğrulan bebeklerden değiliz
Kim bilir
belki de bundandır sevişmenin kutsallığı
Ne siyahtır bir kadın bir
erkek harmanı
Önyargı, arzusuzluk ve
sonunda dibe vurmuştur tin;
Biri bakar dokunayım, diğerinde küfür dile gelir;
Öpüşürken geçiverir, ne hisseder ne görür
Ama yakışmaz kıza küfür
Sondur o zaman kadın erkek harmanı
Kese kağıdı katlanmışlığına sıkışır ahlar
Özür dilemek ne kolay!
İzdüşümler film şeridi; gözlerinde yok perde
Ellerinde olsa ne olur aynı lehçe, dilde
kelepçe!
Ne sarıdır bir kadın bir erkek
harmanı
Yılların emeği, susuzsa tamamını
yeşerten ruhunun damarı
Biri gelsin de kaldırsın istersin
tümden harmanı
Ortada bir harman sonu, hazandır
çocuğun adı
Senden mimik alır ondan ruhu
Ayırın şimdi tahıldan samanı ve
kolaysa
Savurun dövülmüşü rüzgara karşı
Ne kırmızıdır bir kadın bir erkek
harmanı
Topraktan fışkırır yavrunun anlamı
Arzu dört koldan sarar, ekilmeden biter
yerden
Besinin kaynağı, dimağın şaşkın dimağın
ifadesiz
Dört kollu harman! Ama ana saygı duymak
erdem!
Aksın çağlayanlar delsin geçsin şimdi
Korkma sevgisiz azmaz, erozyona
uğramaz,
Bu coşkun akan sellerle ruhun verimi