Hilebaz Kadın
Fetbaz bir kadın kocasının gözü önünde
dostuyla oynaşmak istedi. O sırada bir armut ağacının altında duruyorlardı;
gülerek:
"Kocacığım bu ağaca çıkıp meyve
toplamak istiyorum." dedi. Kocası müsaade etti:
"Haydi çık istediğin kadar topla,
dedi.
Kadın ağacın üstüne çıktı en üst
dallara doğru tırmanmaya başladı. Ağacın tepesine çıkınca bağırmaya başladı:
"O yanındaki şu boyda şu
elbiseleri giyinmiş yabancı kim, ne yapıyorsunuz!"
Adam şaşırıp kaldı.
"Sen neler söylüyorsun kadın
burada benden başka kimse yok. Galiba senin başın dolandı. Ağaçtan in."
dedi.
Kadın ısrarla söylediklerini
tekrarlamaya devam edinc kocası:
"Sen in başın dolandı ben çıkıp
meyve toplarım." dedi.
Kadın inince kocası ağaca tırmandı.
Kocası ağaçta iken kadın başladı dostuyla oynaşmaya. Kocası yukardan bakınca
karısının bir herifle oynaştığını görerek seslendi:
"Bre utanmaz kadın o yanındaki
adam kim, öyle ne yapıyorsun?" diye bağırdı.
Kadın hiç bozuntuya vermeden cevap
verdi:
"Herhalde bu ağaçtan olacak ben de
demin öyle şeyler görmüştüm, yanımda hiç kimse yok, yalnız başıma duruyorum,
inanmazsan aşağıya in de bak." diyerek işine devam etti.
Ava Giden Aslan, Kurt ve Tilkini
Hikayesi (Aslan Payı)
Bir gün bir aslan, bir kurt ve bir
tilki birlikte avlanmak üzere sözleşerek dağlarda dolaşmaya başladılar.
Birbirlerine yardım edecek böylece bol bol av hayvanı yakalayacaklardı.
Gerçi bu iş aslanın ağırına gidiyor,
onlarla avlanmaktan utanıyordu lâkin sabrediyordu.
Üçü birden dolaşarak uzun süre avlandılar, derken bir yaban öküzü,
bir dağ keçisi bir de semiz tavşan avladılar. Dolaşarak bir su başına geldiler,
uzun süre dolaşmış yorulmuşlardı. Oturdular. Aslan:
"Ey kurt bu avladığımız hayvanları
adaletli bir şekilde paylaştır, adaleti yeniden ihya et." dedi.
Kurt kalktı kendinden son derece emin
adımlarla yürüdü: Yaban öküzünü aldı aslanın önüne bıraktı:
"Efendimiz, dedi. Siz bizim
efendimizsiniz ayrıca yaban öküzü de büyük ve keçi orta boyda ve orta irilikte
onun için o da bana düşer; onu da ben alıyorum.
En küçüğümüz tilki olduğuna göre tavşan
da onu hakkıdır." dedi.
Bu paylaştırma karşısında aslan kızarak
kükredi.
"Ey kurt ben iyice anlamadım bir
daha söyle bakayım ne dedin? Ey kendini bilmez eşek yaklaş bakalım." dedi
ve bir pençe vurarak kurdu parçaladı. Tilkiye döndü.
"Ey tilki bu avları sen adaletli
bir şekilde paylaştır." dedi.
Tilki önce aslanın önünde secde etti;
sonra:
"Bu semiz öküz siz efendimizin
kuşluk yemeği bunu kuşluk vakti yersiniz.
Keçi, siz büyük kralımızın öğle yemeği
için güzel bir yahni olur, onu da öğle vakti yersiniz.
Tavşana gelince; o da size akşam yemeği
olur onu akşam afiyetle yersiniz." dedi.
Aslan sevinerek haykırdı:
"Ey tilki çok adil davrandın çok
güzel bir şekilde pay etme işini hallettin. Söyle bakalım böylesine güzel
payetmeyi kimden öğrendin?" dedi.
Tilki fark ettirmeden her ihtimale
karşı birkaç adım uzaklaştı sonra kurnaz kurnaz gülerek cevap verdi.
"Kurdun başına gelenlerden." dedi.
|