Yılmaz Elmas'ın Ardından 

                  


                            
   Öğretmen kökenli edebiyatçı yazar Yılmaz ELMAS, geçtiğimiz yılın son günlerinde (26 Aralık 2007), 70 yaşındayken İstanbul’da yaşama veda etti. Günümüzde popüler kültüre malzeme olmayan birinin ölümü, toplum genelinde ne denli hissedilir, duyumsanırsa Yılmaz ELMAS’ın ölümü karşısındaki durum da aynen böyleydi. O’nu az da olsa tanıyanlar çok önemli bir edebiyat işçisini kaybettiklerinin acısını yaşadılar. Ardından söylenen sözlerde, ölümüne ilişkin verilen ilanlarda hep şu vurgu vardı: Edebiyatın emekçisi Yılmaz ELMAS’ı yitirdik.

    Gerçekten de lamı cimi yoktu! Yılmaz ELMAS eline aldığı, kafasına koyduğu bir işin yorulmak bilmeyen işçisi, içten bir emekçisi ve fikir babasıydı. İşini dışarıdan iteklemekle, üflemekle değil, el yordamıyla içerden, damarından tutarak bitiren çok yönlü bir insandı ve renkli bir kişilikti. Onun edebiyatçı-yazar yanı hayatı boyunca yaptığı işlerle, mücadelesiyle öylesine bütünleşmiş ki yazan Yılmaz Elmas’la işçi, örgütçü, mücadeleci, araştırmacı, öğretmen Yılmaz Elmas’ı birbirinden ayırmak; birini diğerinden ayrı görebilmek olanaksızdı.

   Ben genç bir üniversite mezunu iken Yılmaz ELMAS emekli bir öğretmen olarak Eğitimciler Derneği(Eğit-Der)’nin İstanbul’da 1988’de açılan ilk şubesinde yönetici idi. Türkiye Öğretmenler Sendikası(TÖS)’ün 1965 yılındaki kuruluş sürecinde de yer alan Yılmaz ELMAS, 12 Eylül’ün yarattığı enkaz üstünde yine öğretmenleri ayağa kaldırma, sendikalaştırma çabası içindeydi. Bürokratik işleri yoluna koyar, toplantıları organize eder, dışarıda eylemlere katılır…

   Yılmaz öğretmen, Eğit-Der’in işlerine, örgütlenmesine kendisini öyle bir vermişti ki biz gençler onun bir de 1960’lı yılların başına dek uzanan yazın emekçisi yanını bilemiyorduk bile. Çünkü Yılmaz hoca nerede olursa olsun yaptığı işinin ehli olmasının dışındaki özelliğini asla dışarı yansıtmazdı. İnancı ve sorumluluğu o an nerede yoğunlaşmasını gerektiriyorsa orada olması gerektiği gibi duran bir Yılmaz ELMAS vardı.

   

    Eğit-Der’in mücadelesinden Eğitim-Sen’in temelleri yeşerdi. Yılmaz ELMAS da görevini gönül rahatlığıyla kendisinden daha genç olanlara devretmişti. Yollarımız ayrılmıştı. Yıllar sonra onunla Beyoğlu’nda karşılaştık. Elinde tıka basa dolu bir evrak çantasıyla yürürken, karşısına geçip, beni tanıyıp tanımadığını sordum. Bir an durakladı. Önemli rahatsızlıklar geçirdiğini belirttikten sonra, “Evet evet şimdi hatırladım” dedi. Hemen çantasına davranıp içinden çıkardığı “Kitap Yazıları” yapıtını imzalayıp elime tutuşturdu. Hep de böyle devam etti. Adına ilanlar verilerek imza masalarında kitap satışına çağrılma türünden düzeneği yoktu ama zaten Yılmaz Elmas’ın kitap imzalamak için bir masa istediği de yoktu.  Ve o anda bir başka güne randevu vererek, oğlum adına imzaladığı çocuk kitaplarını, bana da “Samsun Öyküleri”ni getirdi.

   Olumsuz sağlık koşullarına rağmen elinde taşıdığı siyah evrak çantası hep dostlarıyla paylaştığı kitapları ve dostlarından edindiği kitaplar vardı. Kim bilir Yılmaz öğretmenin ne kadar çok kişide imzalı kitabı vardır.

   Önemli bir ayrıntıya ayrıca değinmek istiyorum. Yılmaz ELMAS kendisine imzalanarak verilen her kitabı hem okur hem de onunla ilgili bir değerlendirme yazısı yazmayı hedeflerdi. Tabi her kitapla ilgili böyle bir çalışmayı bitirmesine ilk başta sağlığı el vermezdi ama programında mutlaka kendisine verilen bir kitap hakkında değerlendirme yazısı yazmak bulunurdu. Kendisine bir kitabımı imzalayıp vermiştim ve gerçekten kitaplar hakkında illa ki bir değerlendirme yazısı hazırlama çabasında olduğunu o zaman bilmiyordum. Bir başka zaman karşılaştığımızda “Özür dilerim senin “Medya’da Kadın” hakkında daha yazamadım ama yazacağım” dediğinde doğrusu çok şaşırmıştım.

    Ölümünden henüz birkaç ay önce yazarların katıldığı bir toplantıda yine aynı siyah çantasıyla, çok yakın geçmişteki hastaneli günlerine meydan okurcasına dik durmaya çabalıyordu. 


Emeğiyle, Birikimleriyle Çırakman’da

Işıldayan Bir Yazar

   

    Yılmaz ELMAS hayata bakışını, umutlarını, mücadele anlayışını, edebi yeteneğini yaşama olduğu kadar kitaplarına da kattı. Yılmaz ELMAS 65 yaşına geldiğinde ise onun çok yönlü kimliğini toplayan bir kitap yayınlandı.. Etik-Us Yayınlarınca 2002 yılında yayınlanan kitabın adı “Yılmaz ELMAS: Edebiyatın: Gizli Emekçisi”. Kitabı yayına Fatma BİLKAY hazırladı. Yılmaz ELMAS’ın hayatını yapıtlarını değerlendirip, dostlarının, akrabalarının ve yazar arkadaşlarının O’nu anlattığı kitabın hemen arka kapağında, Yılmaz YEŞİLDAĞ yazar dostu için şunları söylüyor:” Yılmaz Elmas, gerçek bir yazın emekçisi… Adı renkli basında ya da televizyon kanallarında pek duyulmaz. Üstelik geçimini de yazdıklarından sağlamadığı kesin. Yılmaz ELMAS, öğretmen sorunlarıyla ve öğretmen örgütlenmesiyle ilgili yazmışsa da asıl yoğunlaştığı alan çocuk yazını. Köy Enstitüsü sonrası başladığı öğretmenlik, onun çocuklara yönelmesinin temel nedeni. Çünkü ülkenin geleceği çocuklarla kurulacaktır.”

    Yılmaz ELMAS’ı anlatan kitapta onlarca yazarın O’nun hakkındaki düşüncesini içeren yazıları var. Ben, Yılmaz ELMAS’ın çok yönlü kişiliği ve çalışkanlığı konusunda belirttiğim görüşlerimi –ki ben Yılmaz ELMAS’ı çok az tanıyanlardanım- söz konusu kitaptaki yazar dostlarının bazılarının Yılmaz ELMAS’la ilgili yazdığı yazı başlıklarından birkaç örnek  vererek pekiştirmek istiyorum:

-Özgün Bir Kişilik-Alpay KABACALI
-Özverili İnsan Yılmaz Elmas-Berrin TAŞ
-Çam Ağacı-Cengiz GÜNDOĞDU
-Edebiyatın Maraton Koşucusu Yılmaz ELMAS-Demirtaş CEYHUN
-Hayatın İçinde Hep Koşar Adım-Güngör GENÇAY
- … Aynı Mevsimi Yaşayan Adam-Muhsin SALMAN
-Coşkulu Günlerin Coşkulu Çocuğu-Muzaffer DİZMAN
-Bir Karıncadır Yılmaz Elmas-Öner YAĞCI
-Hem Yılmaz Hem Elmas-Sabri KUŞKONMAZ
-Günümüzün Bir Kahramanı Yılmaz Elmas-Zeynep ALİYE
-Kumandan Yılmaz Elmas; Bir Dergi Duayeni-Zühtü BAYAR
-Yılmaz Elmas Halkbilimci Öğretmenler Zincirinden Bir Halka-M. Sabri KOZ 

   Bu ve bunun gibi onlarca yazı Yılmaz ELMAS’ı yapıtlarıyla, mücadelesiyle, dost-akraba yönüyle anlatıyor. 1937 yılında Samsun’un merkez Çırakman köyünde doğan Yılmaz ELMAS 1948 yılında Samsun Ladik Akpınar Köy Enstitüsü’e girerek 1956 yılında öğretmen oldu ve yine kendi topraklarında öğretmenliğe başladı. Öğretmenlerin onurlu bir kimlik arayışı ve iyi bir ülke geleceği mücadelesinde hep yer aldı. Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu (TÖDMF), TÖS, TÖB-DER, EĞİT-DER, EĞİTİM-SEN örgütlenme ve mücadele sürecinde hep yer aldı.

   Yılmaz ELMAS Köy Enstitüsünde okurken duvar gazetesinde yazmaya başladı. Folklor özel bir ilgi alanıydı. İlk yazısı 1958 yılında Türk Folklor Araştırma Dergisi’nde çıktı. Bundan sonra 19 Mayıs, Uyanış, Yeni Çaltı dergilerinde de yazıları çıkmaya başladı. İlk kitabı 1962 yılında Samsun Bilmeceleri adıyla yayınlandı. Bunu çocuk kitapları, öyküler ve edebiyat ve folklor üzerine araştırma kitapları izledi. Yazarımızın bugün 28 yayınlanmış kitabı bulunmaktadır.

   Yazan, okuyan Yılmaz ELMAS kitaplardan saçılan ışığın bilinciyle belge birikimlerini kendi köyü Çırakman’a kütüphane olarak sundu. Çocuklar okusun, okuyarak büyüsün; büyükler bilinçlenip geçmişe ve geleceği ışısın, kör bilgilerden arınsın diye…

    İnsanlık Yılmaz ELMAS gibi durmadan ışığı arayan insanlara hep ihtiyaç duyacaktır.

 



  
 Hatice Eroğlu Akdoğan
 H@vuz Yayınları'ndan Yayımlanmış Kitaplar