Geyik

                  



Geyik candır ne demek anacım.
Geyik, muhabbetin değil aynı zamanda da aldatılmanın simgesidir. Ve hatta akla ilk gelendir… Boynuzlar ve geyik.

Bir hattı kullanmamak için yeterli sebep değil mi?
Antipatik bir geyik kıllı suratıyla yutkunacak. Ben de koşarak o hattı alacağım.
Ayran ve süt reklamında inek görmekten sıkılmışken bir de bu çıktı başımıza.
Geyik candır.
Cansa candır bu ne aptal bir spot anlayamadım?
 
Diyorum ya bazen, yazacak hiçbir şey bulamasam televizyon izlesem yeter.
Her şey bizler için reklamlarda.
Çok seviliyoruz üreticiler tarafından. 
Hepsinin kar ortağıyız ya aslında.
Ortağız ama onlar karlı çıkıyor.
Çıksınlar mirim biz eğlenelim.
 
Lüküs hayatın o güzel müziği şimdi mobilya reklamı. Ama ı ıh. Olmamış. Çünkü antipatik geliyor kulağa başka sözlerle. Sadece reklam veren mutlu olmuştur bu işten. Ay bak ne cici kampanyamız var.
Yok be anacım, kampanya değil güzel olan. Müzik.
Akıllı bir reklam şirketi sana geçirivermiş.
Hem de yeni besteye ara vermektense, küçük bir parayı eserin mirasçılarına vererek. Az maaşlı metin yazarı da sözü oturttu mu, işte reklam hazır beleşten.
 
Akıllı reklamların daha akıllı birileri tarafından bulunmuş orijinallerini görüyor ve üzülüyorum. O kadar mı hayalsiziz biz. O kadar mı zavallıyız.
Saatlerce kataloglara bakıp, yabancı kanallardan reklam araklayacağına yazsana güzel bir şey.
(Bu arada yaratıcı ekipleri işin dışında tutuyorum. Yerli malı öyle güzel reklamlar var ki)
  
Antipatikliği sempatiye çeviremeyen bir toplumuz. Kötü olmayı iyi olmanın yanında güç sayıyoruz. İyiliğimizle değil kötülüğümüzle varız. İyilikle anılmaz ki kimse. Zaten normal olanı yapan neden teşekkür beklesin ki?
Bizde beklenir.
Hatta iyi bir şey yapıp övgü görmeyen eleman bir anda kötü olmaya karar verir.
 
İnsan aşağılama da bunlardan biri.
Son zamanlarda sabah sabah birbirine benzeyen ve aynı ritimli salak melodilere omuz çırpan, zayıf esmer ve gudubet kadınlara rastlar oldum.
Çöpçatan programları çıktı şimdi. Eskinden daha uzunları vardı, şimdi direk sonuca götürenleri moda.
Günaydın pezevenk abla. Ben otuz bir yaşında bir gencim evlenmeye geldim. Mermerciyim. Ama etrafımda şöyle helal süt emmiş bir kız bulamadım bari canlı yayında boy göstereyim dedim. Helal süt emmese de mis süt ve pınar süt emmiş kızlar da bu saatte televizyon başındalardır.
Berberim Ersin, bu saatte genelde evde hiçbir şey yapmayan çıkma kızlar televizyon izlerler diyor ama saçma. İş yerinde, öğlen tatilinde ya da o gün izinde olan kızlar da izlemiyor mudur?
Böyle güdük göründüğüme bakmayın, aslında yapılı sayılırım. Bir seksen e bir santim var. Bir yetmiş dokuzum ben. Aslında biraz kilo var ama Seda ablanın bin filtreli kameralarından koyarsanız ince olabilirim.
Seda ablayı az önce bir stüdyodan geçerken gördüm korkudan bayılıyordum az kalsın da neyse…

Telefonda Kırşehir’den bir hanım var. Anaokulu öğretmeniymiş. Öğretmenim canım benim canım benim seni bulsam hemen oracıkta öperim. Yakalarsam muah muah. Bu arada Tarkan’ın bu yeni ve aslında ben gay değilim sapına kadar erkekim modeli’ni sevmedim ben. Ya siz?
Eskiden daha bir güzeldi be?
Neyse öğretmen hanım beğenmiş beni demek. Ama o da ne lise mezunuyum diye benden vazgeçiyor birden. E hem kendi aramış hem de hemen vazgeçiyor. Sanki bütün ülkedeki üniversite mezunu erkekler de televizyon başında örtmen hanımı bekliyor. Behey hatun madem birini bulabiliyordun da bu saatte ne işin var telefonun başında. Hem senin üniversite bitiren adamlar okumaya çalışırken ben ev aldım mermerden be. Mermer mühendisi bile olsa benden alacak mermeri. Ben de seni istemiyorum. Şu stüdyoya nereden bulunduysa doldurulmuş feci karılardan bir tanesiyle evlenirim daha iyi. Yaşasın fılaşş ti vi. Hem bu programdan sonra daha pezevenk Semiha abla gelecekmiş yuvamızı yapmaya. Huzur evinden çıkma amca ve nineleri evlendirecekler. Ne mutlu bize. Ülkecek evleniyoruz.
Hem de rütük zoruyla. Bekar kalmasın. Hepsi evlensin sunucuların. Topluma güzel örnek olsunlar.
Evlenmek güzeldir edeplidir. Hepsi evlensin…
  
Evlensinler ve borçlansınlar sonra borçları ödeyemesinler. Hatta evlenip karılarını kapatsınlar. Kapanmak sevaptır. Kapanma yardımı yaparız hatta onlara. Kapansınlar ve her yerde gezsinler. En pahalı yerlerde gezsinler. Hepsinin yanına açık ve süslü bir kız da verin. Dostluğu kardeşliği simgelesinler.
Simgelere bayılırız.
Türban simge değil bir inançtır.
İnançlara karışılmaz. Günahtır.
İnançlı kızlar ve erkekler yetiştirelim.
Kerhaneleri kapatalım. Sapıklar artsın ve ortada buldukları gelin kızı katletsinler.
Ama memur bey bir baktım gelin kız yolda durmuş. Ben de aldım kamyonete. Sordum ne oldu damat mı kaçtı diye. O da bana bir şeyler dedi çok anlamadım ama-damat iktidarsız çıktı ben de evden kaçtım-oysa otuz iki yıldır bu anı bekliyordum-der gibi geldi bana. Ben de bir münasip zamanda mesela gece onda bitiriverdim işini ahanda şuracıkta.



Daralmaya kalmadan kanal değiştiremiyorum. Beyin özürlü diziler bir yana haberler de beni deli etmekte. En komiği a te ve. Her yerde kapatma davası ana haberken bu kanalımızda ağaçta kalan kedinin trajik öyküsü var. Ağaçtaki kedi ağacın tepesine çıkmış inemiyor miyavlayıp duruyormuş. Aşağıya toplanan yardım güçleri bir türlü kediyi aşağıya inmeye ikna edemiyorlarmış. Hatta kedinin yerinde olmak isteyen birkaç tanesi de ona çaktırmadan yanaşmaya kıçını yalamaya falan çalışmaktalarmış. Hani sanki sen ağacın tepesinde kal ama bize de biraz destek ver der gibi. Bir türlü indiremiyorlarmış oradan.
E, aslında kapatma kararından farkı yokmuş ya neyse. Anlayan kediyi de anlar nasıl olsa.
 
Mevsimi geldi.
Ben biraz çilek yiyeyim. 

 


  
 Kaan Erkam
 H@vuz Yayınları'ndan Yayımlanmış Kitaplar