Adı
üzerinde olduğu gibi sokak adamları sokaklarda yaşarlar, dolayısıyla evleri ve
evlerinin içlerinde birer ya da ikişer karıları yoktur.
Çocukları;
geçindirme, okutma, yetiştirme dertleri yoktur. Ev eşyası taksitleri, kira,
kredi kartı ödemeleri, faturalar gibi şeylerle uğraşmazlar. Cep telefonları
bile yoktur.
Kendilerine
sevişmek için bayan arkadaş bulma şansları da içinde bulundukları kötü
şartlarından dolayı yok denilecek kadar azdır.
Sokak
kadınları ise hem sayısal olarak, hem de yaşlı ve bakımsız olduklarından dolayı
yetersizlerdir.
Sokak
kadınlarının genç ve güzelce olanları; düştükleri zamanlarda, sokaklardan
alınıp genelevlere yerleştirilirler ki orada yemek ve yatak ile seks konusunda
sıkıntıları yoktur.
Kadınlar
genellikle kendileriyle sevişirlerken sokak adamlarından gelen kokudan rahatsız
olurlar.
Sokak
adamlarının bazıları seviştikten sonra cami tuvaleti ya da çeşmelerde abdest
alırlar. Almayanların işleri o gün ters gidebilir.
Sokak
adamı ya da Sokak kadını olmak kanunen yasak değildir. Her isteyen sokak adamı
veya kadını olabilir. Sokak adamı-kadını şeklinde çift olarak yaşayanları ise
nadir görülür. Avrupa'da ve Amerika’da bu şekilde yaşayan çift sayısı
azımsanamaz ama onlar da sokak adamı, kadını ya da çifti diye adlandırılmazlar.
Bu
insanlar bir parça ekmek, iki nefes esrar, birkaç dakikalık seks uğruna; hırsızlıklara, cinayetlere ve tecavüzlere
katlanırlar.
Sokak
adamlarını korumalı, onlara iyi davranmalı ve ihtiyaçlarını karşılamalarında
kolaylık sağlamalıyız.
Üzülerek
söylüyorum ki; daha fazla seyirci kalamayız.