Ayten

   
Türküsü suyla gelir
Gökleri kanat kanat geçer
Adanın kekik kokulu taşından
Köpüklenir yüreğim ayten
Islığın yedi renginden
Köprü kurarım uçurumlara
Çocuklar gibi gülümser meşeler.
 



Tan zamanı göğsünden yukarısı

Yemyeşil otlara yakışır günküpesi
Sis çöken kuytuların çisentisine
Güneşi çağırdım bir öğlen üzeri
Ayteni sordum dediler o zambak güzelini
Az önce kaptı göklerin pirensi.
 

Çekildim yine kayanın kovuğuna

Öyle buruk falan değil içim
Bu toprakların sürgünlerine
Su taşıdım damarım yettiğince
Kışladım yaz oldum tohumdan
Öğrendim özgürlüğün gökyüzünü.                        

 



  Mehmet Rayman/ İzmir