Merhaba!
Değerli sanat
dostları. Uzun bir süredir toplumumuzda bir karmaşa yaşanmakta. Sonu gelmeyen
e-iletilerin ana konusu hala değişmedi: Hrant
Dink. Ve biz
umuyoruz/ diliyoruz ki yıllar yılı bu yazışmalar devam etsin. Ta ki
herkesin dostça, kardeşçe ve özgürce
yaşayabileceği bir ülke olana dek.
Türkiye'nin
bunun dışında "bir sürü" sorunu var diyenler seslerini yavaş yavaş
yükseltmeye başladılar bile. Yazmıştık: Çok yakında "at izi, iti izine karışır" diye.
Ünlü Ozanımız Hasan Hüseyin Korkmazgil (1927-1984), Türkiye gerçeğini bakalım "Zar" şiirinde nasıl dile getirmiş?
kötü
durum kötü
durum çok kötü
durum gerçekten kötü
ya şunda ya bunda
ya burdan ya şurdan
ya bugün ya yarın
ya akşam ya sabah
durum gerçekten kötü
durum çok kötü
durum kötü
kötü
yo pek de kötü sayılmaz
şöyle olursa böyle
böyle olursa şöyle
bu yandan gelirse eh biraz
şu yandan gelirse çok iyi
dediğim gibi olursa hârikulâde
iyi iyi
durum iyi
durum çok iyi
durum gerçekten iyi
Bir
problemi çözmeden diğerine başlarsanız, her ikisini de
çözememe olasılığı daha
yüksek olacaktır. Tutun ki bu problem Türkiye'nin yıllardır
çözemediği, çıkarcı çevrelerin de
baskılarıyla,
çözmek istemediği fakat, ayak oyunlarıyla
çözülmüş gibi gösterilmeye
çalışıldığı
bir problemdir. Bir Juventus-Galatasaray maçı ile ne sorunlar
unutturuldu...
Bir müzik yarışması kazanıldı diye yer yerinden oynadı... Umarım
yakın bir zamanda milli maç yoktur ve Türkiye bilmem ne
milli takımını 6-0 yenmez.
Biz
hiç, ama hiçbir kimsenin dünyanın hiçbir
ülkesinde bırakın öldürülmesini; burnunun bile kanamsını istemiyoruz! Haklı bir
savaş nasıl yoksa, haklı nedenlere dayandırılarak bir kişiyi öldürmek de olamaz!
Değerli
sanat dostları, dergimiz bu özel sayıdan sonra 2 aylık periyotlarla yayın
hayatına devam edecek. Ücretsiz bir dergi olması nedeniyle uzun süredir kadro
sıkıntısı çeken H@vuz, kendi yağıyla kavrulmaya ancak bu şekilde devam
edebilecek. Özellikle teknik konularda dergiye destek vermek isteyen biri olursa (?) bize yazabilir.
Peki
neden özel bir sayı bu?
Biliyorsunuz, www.havuz.de bir edebiyat sitesi olarak
kurulmuştu. Sonraları "Bilgi Bankası" ve ilerleyen dönemlerde
"Sanatçılar İnisiyatifi" olarak görev yaptı. Etkinlikler, yarışma
düzenledi; kitaplar çıkarttı. 2005 Yılının sonlarında birkaç arkadaşla birlikte
"dergi" çıkartılmasına karar verildi. Ne yazık ki "yaprak
dökümü" sonbaharı bile beklemedi.
2001 yılından bu yana Havuz'da yer alan yüzlerce sanat dostunun
biran önce dergiye aktarılması gerekmekte. İşte
bu nedenle bu sayımızda, şimdiye kadar dergimizde hiç yer almamış ama
başlangıçtan beri bizlere destek veren dostlarımızdan birkaçınının metinleri dergiye aldık.
Bunun yanı sıra veri eksiklikleri (özgeçmiş, fotoğraf vs.) nedeniyle
yayımlanmamış metinlere de yer verdik. Yeni katılımcılara sayfalar açtık...
Özellikle
genç kalemlerin dergide yer almasına önem verdiğimizi gerek "Havuz
Hakkında", gerekse bundan önceki yazılarımızda vurguladık hep. Bu arkadaşlarımızdan da
(her dergide olduğu gibi) bir iki metin aldık. Basılı dergiler gibi
"illaki"lerimiz yok. Ticari kaygılarımız da.
Değerli
dostumuz Tek Gül, hala ön çalışmaları devam eden ve "Edebiyatçılar Derneği"
bünyesindeki "Yaratıcı
Yazarlık Öykü Atölyesi"ndeki genç ve yetenekli yazar adaylarını ileriki
dönemde dergiye taşıyacak. Şimdiden kendisine teşekkürler.
Bir neden
daha var ÖZEL SAYI olması için:
Havuz 6
yaşını doldurdu! Doğum tarihi mi? 01. 03. 2001
İstatistiklere
bir bakayım dedim bu gün; enteresan:
01.03.2001
tarihinden, 01.07.2003 tarihine kadarki istatistikler sunucudan
silinmiş.
Temmuz 2003 ayında, 1.845 kişi, 10.845 sayfayı açmış.
Geçen ay, yani Şubat 2007
tarihinde ise, 33.692 kişi, 101.175 sayfa... Ortalama bir kişi (demek
ki) üç buçuk (bucuk, sayfanın yarısından sonrasını
okumayanlar olsa gerek)
sayfa okuyor. Hiç
yoktan iyidir. Bunlar tabii ki bir ölçü değil bizce. 33.692 kişi sayfalara bakacağına, 692 kişi derginin
hakkını vererek okuyorsa bizce daha değerli.
Doğumda
yardımcı olanlara, ağladığı zamanlar meme verenlere, tay tay durmasına,
eğitimine, oyunlar öğrenmesine, düştüğünde
kaldıranlara, elinden tutup yürütmeye çalışanlara,
yanında
alıp gezdirenlere ve şu andaki koşar
durumuna gelmesine yardım eden siz sanat dostlarımıza binlerce teşekkür. İyi ki varsınız!
Bakalım
ne zaman büyüyüp adam/ kadın olacak şu H@vuz?
Dostça selamlar.
Nida Öz
|