Şiir Sanatı

 

Dünya şiirinin büyük ustaları, büyük şairleri ve bu büyük şairlerin çoğunun şiir üstüne yazıları var. Ancak biz bu kitapta, Maiakovski'nin dışında, Fransız şairlerinin şiir görüşle­rine ağırlık verdik. Çünkü Tanzimat'tan günümüze dek şiiri­miz, batı adıyla, arkadan, gecikmiş olarak, topal adımlarla hep Fransız şiirini izledi. Nitekim, Tanzimat dönemi şairle­rinden Hacı İbrahim Efendi, Ahmet Mithat'ın karşısına: "Sen nerdesin ey debdebeli, şanlı Fuzuli/ Kaldır başını, aç yüzünü bak neler oldu/ Şiirin -ne tuhaf- kalmadı bir zevki usulü/ Halkın kimi Verlaine, kimi Aşık Ömer oldu" diyerek dikiliyor, daha sonraki dizelerinde, yazınımıza Fransız Victor Hugo'ların ve Jean-Jacques Rousseau'ların girmesini eleştiriyordu. 

Fransa'da 1789 Devrimiyle birlikte soyluların yaşamını dile getiren Klasik Akım son buldu ve onun yerini sokaktaki adamın acılarını, kıvançlarını, aşklarını, sorunlarını, kısaca yaşam öyküsünü anlatan Romantizm akımı aldı. Romantizm'den sonra toplumsal değişimlerle birlikte Parnasse Okulu, Sembolizm, Dadacılık, Gerçeküstücülük, Eleştirel ve Sosyalist Gerçekçilik gibi yeni görüş ve okullar ortaya çıktı. Bu okul ve akımlar bazen bağımsız, bazen iç içe geçmiş halde varlıklarını sürdürdüler. Türkiye Tanzimatla, özellikle Cumhuriyetle Batı uygarlığını seçince bazı Türk şairleri de, uygarlıkla kültürün birbirinden ayrı şeyler olduğunu düşün­meksizin, belki de kavrayamadan, Fransız şiirinin büyük şa­irlerine kapılarını açtılar, onlardan geniş ölçüde etkilendiler. Bu etkinin derecesi şairin tutumuna göre değişik oldu. Kimileri Fransız şiirinden yalnız yöntem ve bu şiirin havasını aldı­lar. Kimileri dizeler ve imgeleri değiştirdi, kimileri olduğu gibi aktardılar.

Abdülhak Hamit, Victor Hugo'nun büyük sesine özendi. Yahya Kemal'in savıyla Tevfik Fikret ve Mehmet Akif François Coppee'nin Türkiye'deki tilmizleri oldular. Ahmet Haşim kendini sembolist sandı. Yahya Kemal yazılarında, başta Jose-Maria de Heredia olmak üzere, Paul Verlaine, Gerard de Nerval, Victor Hugo ve Jean Moreas gibi fransız şairlerin­den etkilendiğini, ancak yöntem aldığını açıkça söyler. Yahya Kemal'in tilmizi Ahmet Hamdi Tanpmar ise, Valery'yi göklere çıkarmasına rağmen, gerek şiirlerinde, gerek öykü ve romanlarında bir Nerval tilmizi olup çıkar. Cahit Sıtkı Tarancı hangi Fransız şairi çevirdiyse onların dizelerini, bazan olduğu gibi, bazen küçük değişikliklerle kendi şiirine akta­rır. Necip Fazıl Kısakürek'te İngiliz Shakespeare ile birlikte, Fransız Baudelaire'i buluruz. Nazım Hikmet, "Maiakovski'den etkilendiğim ileri sürülüyor, eğer etkilendiğim bir şair varsa o Maiakovski'den çok Paul Eluard" olabilir diyor. İs­viçre ve Fransa'da eskiyen özgür dize ve Dadacılık, Fransız kültürüyle beslenmiş Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'ın "Garip" kitabıyla ülkemize giriyor. Oktay Rıfat Horozcu "Perçemli Sokak" adlı kitabında Rimbaud'ya öyküne­rek, hatta Rimbaud'nun dize ve imgelerini küçük değişiklik­lerle aktararak "gerçeküstücülüğü" sokuyor. Ve bir Rimbaud özentisi başlıyor. Şiiri yirmi yaşlarında bırakan bu şairin di­zeleri, Baudelaire ve Verlaine'le birlikte Ahmet Muhip Dranas'ın şiirine, Yunan mitolojisiyle birlikte Melih Cevdet Anday'a giriyor. İlhan Berk onu baş tacı edip bütün bir şiirsel yapıtının temeli haline getiriyor. Daha sonraki şairler de Fransız şiir kitaplarının sayfalarını çeviriyorlar. Atilla İlhan içerikte divan şiiri ve halk şiirinden yararlanırken biçimi Villon'un evrenselleştirdiği "ballade"dan, yani Fransız şiirinden alıyor. Apollinaire, Cemal Süreya'nın gözde şairi oluyor, aynrıca Süreya, Rimbaud'ya da gönderimler yapıyor. Ece Ayhan bazı şiirlerine Rimbaud'dan dize aktarmakla birlikte daha çok, Yahya Kemal gibi yöntem almayı uygun buluyor.

Goethe, Schiller ve Rainer-Maria Rilke gibi alman, T.S. Elliot ve Walt VVhitman gibi Amerikan şiirini izleyenler de var. Ancak bunlar azınlıkta. Bu nedenle, önce de değindiğimiz gibi kitapta daha çok Fransız şairlerinin şiir görüşlerine ağır­lık vereceğiz.

Şairler gökten zembille inmez. Şiir şairin üretimidir. Şair bir toplum içinde yaşar, dolayısıyla onu içinde yaşadığı toplumun değer yargıları, sosyal konumu ve bunun sonucu olan şiir akımları yönlendirir. Şairlerin şiir üstüne görüşleri­ni toplayıp değerlendirirken çağlarının şiir akımlarını, şiir okullarını da tanıtmak gerekiyor.
                                                                                                                                                                              







ŞİİR SANATI

Dünyada ve Türkiye'de Şiir Akımları
Şiirin Temel Sorunları -Kavramları
Erdoğan Alkan
Yön Yayıncılık
Cağaloğlu Yokuşu, Evren Han
29/30 Cağaloğlu-İstanbul Tel: 511 79 16  Fax:5110626

 


  Erdoğan Alkan