Necip
Fazıl ve Adnan Menderes
Büyük
şair Necip Fazıl Kısakürek'in mecmua çıkarmak gayesi ile Ankara'da Adnan
Menderes ile görüşmek istediğini ve uzun bürokratik engelleri aştıktan sonra
sabaha karşı Başvekil Adnan Menderes ile görüştüğünde ona:
"Sizin
başvekil olduğunuz bir ülkede, ben şu kadar eserin sahibi olarak, omuzuma bir
boyacı sandığı atarak Eminönü meydanında karnımı doyurmak için boyacılık yapsam
bu sizin için bir şeref midir?! , diye oldukça sitemli konuşması üzerine,
merhum Menderes'in büyük bir inkisar içinde:
"Necip
Fazıl Bey, ben herşeyi biliyorum....Fakat bilsen ne haldeyim Üstümde Celal
Bayar altımda Medeni Berk:iki mason arasında, iki değirmentaşı arasındaki tane
gibiyim Al şu parayı da git mecmuanı çıkart! Arada bir de bana çat ki onu Menderes
besliyor demesinler! " dediğini (245) Biliyor muydunuz ?
Şefkatin
Böylesi
18
yüzyılda Osmanlı ülkesine gelen Pere Jehammot isimli bir rahibin yazmış olduğu
seyahatnamesi hayvan hakları ile alakalı olarak:
"Türkler,
murdar saydıkları için hiçbir zaman evlerine sokmadıkları sokak köpeklerinin
açlıktan sıkıntı çekmelerine yahut telef olmalarına meydan vermemek üzere
hergün bu hayvanlara bir miktar et dağıtılması için vasiyetnamelerinde
kasaplara bir miktar para tahsis ederler,, diye yazdığını...(246) Biliyor
muydunuz ?
"Sen
Çağımızın Peygamberisin(!)"
30 Ekim
1918 Mondros Mütarekesi ile Anadolu'nun parçalanmasının söz konusu olduğu
günlerde Amerika Cumhurbaşkanı Wilson'un: Türkler haritadan silinmelidir!"
hezayanını savunduğunu . . .
Wilson
böyle söylerken gazeteci Yunus Nadi'nin bu adama gönderdiği mektupta Siz
çağımızın peygamberisiniz" diyebildiğini (247) Biliyor muydunuz ?
Lenin ve
Emanete Hıyanet
Milli
Mücadele yıllarında Buhara Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Başbakanı Feyzullah
Hoca'nın gayretleriyle halktan Türkiye'ye gönderilmek üzere 100milyon altın
ruble toplandığını. . .
Bu
paranın Türkiye'ye ulaştırılmak üzere Lenin'e teslim edildiğini, fakat Lenin'in
bu paranın sadece 11 milyon altın rublelik bir kısmını Anadolu'ya gönderip
kalanını gasbettiğini . . (2448) Biliyor muydunuz ?
Havlayanlar
ve Kuyruk Sallayanlar
Meşhur
İrlandalı yazar Bernard Shaw'ın, devrinin bütün mevcut siyasi partililere kızıp
onlar hakkında oldukça ağır bir şekilde :
"Bunlar
arasında hiçbir fark yoktur, hepsi köpektir Yalnız şu var ki, muhalif olanlar
havlar, muvafık olanlar da kuyruk sallar! diye hakaret ettiğini...(249) Biliyor
muydunuz ?
Binlerce
Aleme Açılan Kapılar
Muhtelif
konularda 16 kitap yazmış bulunan bir İtalyan yazar tarihçi ve sosyoloğunun,
önceleri Osmanlı aleyhinde birçok şeyler yazmasına karşılık, l983 yılında bir
sempozyum vesilesi ile İstanbul'a geldiğinde, gördükleri karşısında hayretler
içinde kalıp:
İstanbul'un
sadece Eyüp semtinde bir çıkmaz sokağı ve Eyüp Camii'ni gezdim. Ne yazık ki
bütün seyahatimi yarım saate sığdırmak mecburiyetindeyim. Ama Osmanlı'nın o
çıkmaz sokağından belki binlerce aleme çıkan kapılar gördüm. Şu anda muhayyilem
allak bullak. Keşke İstanbul'un tamamını gezebilsem... diye yazdığını... (250)
Biliyor muydunuz?
Uyumayan
Konsüller
Roma
İmparatorluğu'nda konsüllük makamına sabahleyin seçilip, akşamki toplantıda
azledilmiş olan Kreante için meşhur hatip Çiçeron'un :
"Roma'da
öyle gayretli devlet adamlarımız vardır ki.
konsüllüğü
zamanında asla gözlerini kapayıp uyumadı diyerek sistemi istihza ederek
eleştirdiğini...(251) Biliyor muydunuz ?
Asalet
Tesbiti
Fransa
Kralı XIV. Lui'nin bir bilim adamını memuriyete tayin etmeye karar vermesi
üzerine önce onun asaletini öğrenmek isteyip soyunu sorduğunda, bilim adamının
gayet veciz bir şekilde:
"Efendimiz.!
Kitap okuyup ilim öğrenmekten aile şeceremin adlarına hafızamda yer ayıramadım.
Fakat muhakkak ki Nuh'u n Oğlundan birisinin torunuyum!" cevabını
verdiğini...(252) Biliyor muydunuz ?
Şehit
Oldu İki Gazi
Hasırcızade
Mehmet Ağa ismindeki Antepli bir şairin. beldesinde Müslümanlığı yeni kabul
eden fakir bir Hristiyan için iane (yardım) topladığını ve kendisinin de bu
fakir Hristiyana o devirde "Gazi" adı verilen altınlardan iki tane
verip ardından da:
"MüsIüman
oldu bir kafir, şehit oldu iki gazi... "
mısrasını
söyleyerek oldukça hoş bir latife yaptığını... (253) Biliyor muydunuz ?
Kaynakları:
246-Danişmend,
İsmail Hami;Eski Türk Seciye ve Ahlakı,
İstanbul Kitabevi, İst/1982, s. 182
247-Kafkas,
Mehmet; Milli Mücadele'de Öncüler, cilt 1. Nil Yay., İzmir/1991, s.8
248-Kafkas,
Mehmet; Milli Mücadele'de Öncüler, cilt 1, Nil Yay., İzmir/1991.s.206
249-Sur
dergisi, Temmuz /1993, s. 19
250-Sur
dergisi, Temmuz /1993, s. 54
251-Sur
dergisi, Temmuz/1993, s. 17
252- Sur
dergisi, Temmuz/1993, s. 17
253- Sur
dergisi,Temmuz/1993, s. 5
254-
Hiçyılmaz, Ergün; Başverenler, Başkaldıranlar, Altın Kitaplar Yay.
İstanbul/1993, s. 198
*Dergimize "Yediiklim" işliğinden "dosta333@gmail.com"
adresi ile ulaşmıştır.