Yarışmamızın bu kadar ilgi göreceğini
bilmiyorduk. Hayattan edindiklerini yazarak dışavurma uğraşında olanlara bir
ses gönderdik; edebiyat nehrinin bir kıyısından attığımız bu küçük taş, diğer
kıyılarda halkalanarak büyüdü. Pek çok insan kurgulu bir metin yazmak
için ilk kez eline kalem almıştı. Bir çoğu hep öykü yazmak istemiş, buna
cesaret bulamamıştı. Bir kısmı zaten yazıyordu; yanışma onlara yeni bir ürün
oluşturma olanağı sağladı. Yarışmamızın sadece -radyomuz Türkçe
Yayınlan'nın seslendiği kitle olan- yurt dışında yaşayan göçmen yurttaşlarımıza
açılması ve bu açıdan bir ilk olması, adaylarımızı sevindirdi, onurlandırdı.
Ödül alan eserlerin tiyatro sanatçıları tarafından seslendirilecek ve
radyomuzda yayınlanacak olması, onları katılmaya özendiren bir başka etken
oldu. Ve elbette elimizde tuttuğumuz bu kitap. Bu kitapla pek çoğunun düşü
gerçek oluyor. Bizim de. Yarışmayı düzenlerken,
bulundukları ülkelerde ikinci dilleriyle yaşayan yurttaşlarımıza anadillerinde
düşünmek ve yazmak için bir fırsat sunmak istiyorduk. Bu, en iyi, edebiyatla
olabilirdi. Bütün yazı evreni içinde belki de en fazla öykünün anlatım
olanaktan çarpıcı biçimde bulup çıkarabilirdi, yaşam kavgasının altında, dipte
kalmış; uyanmayı bekleyen bir imgeyi, bir nedeni, bir sonucu. Yazarlar göçmen olunca, gelecek
eserlerin göç öyküleri ağırlıklı olacağını az çok tahmin ediyorduk. Gerçekten
de konu sınırlaması olmadığı halde adaylarımızın çoğu iki vatanlı, iki
kimlikli, iki dilli olmanın hallerini yazdılar. Metinlerin bazıları bir
edebiyat türü olarak öykü tanımlarının dışında kalsa da ilgiye değer olan,
göçmenlik sorunlarını anlatan metinlerin bir araya geldiği bir birikime ulaşmamızdı.
Elinizde tuttuğunuz ve okumaya hazırlandığınız kitabın önemi -yazarlarımızın
heyecanını saklı tutarsak- burada. Onların heyecanı ise... üretimden ve
paylaşımdan gelen sevincin kendilerinde yeni öyküler yazma isteği
uyandırmasında. Yaşamın üst dilini yazarak kurmanın neler getirebileceğine dair
somut fikirleri var artık.
Ödül alan yapıtlar ile yazarlarının
yayınlanmasına izin verdikleri metinlerin tümü, bu kitapta toplanıyor. Seçici
Kurul değerlendirmesinde övgüye değer ve özendirme ödülü alanlar arasında bir
derecelendirme yapılmadığı gibi bu kitabın kuruluşunda da bir basan sıralaması
yapılmadı. Dizimde, benzer temalardan beslenen ya da birbirini çağrıştıran
öyküleri arka arkaya getirdik. Okuyunca siz de göreceksinizdir; kitabımız çok
parçalı bütünlerden oluşuyor. Bunlar birbirlerine bağlandığında, karşımıza tek
bir büyük metin çıkıyor adeta. Adaylarımız yarışmamıza katılırken
kendilerini nasıl tanıtmayı tercih ettilerse, buradaki kısa özgeçmişlerinde
onlara sadık kaldık. Daha sonra başka öyküleriyle başka ödüller alan ya da
kitapları çıkan yazarlarımıza ilişkin bu yeni bilgileri de haberlerini
alabildiğimiz ölçüde özgeçmişlerine ekledik. Bu kitapta yer alan metinleri Sizin
Öyküleriniz adıyla Türkiye'nin Sesi Radyosu dinleyicileriyle buluşturduğumuzda,
bazılarında Türkçe ve yazım hatalarını düzeltmemiz bazılarında da kısaltma ve
dramaturgik düzenleme yapmamız gerekti. Öyküler kitapta düzenleme yapılmış bu
halleriyle yer alıyor. Dil köprüsünde buluştuk. Kanada'da
üşüyen, Hollanda'da özleyen, Almanya'da direnenlerin yaşantılarını, içimizde
hissettik. Bilmediğimiz kentlerde akan nehirlerin kırılma noktalarında insanı
bulmuştuk, kendimizi. Gözlerimizi satırlardan alıp o kıyılara götürdüğümüzde
suyun aynasında gördüğümüz biraz da biz'dik; yerleşik yabancısı, hayatının. Edebiyat biraz da bu değil midir? Emeklerini daha güzel bir dünya için
bilgiyle ve sanatla buluşturan herkese sevgi, saygı ve dostlukla.