SARI
BEŞ BEŞ Evvel
Zaman içinde Geçmişin
penceresinde Bir
hikaye yaşanmış Anneler
de bunu Çocuklarına
anlatmış. İşe
yaramaz tembel mi tembel Fakir mi
fakir Bir adam
yaşarmış. Çalışkan
mı çalışkan Akıllı mı
akıllı Güley
adında Bir de
karısı varmış. Kadın çalışır,
didinir Adam sırt
üstü yatarmış. Temizliğe
gidermiş kadın
Bir gün
gittiği evdeki hanım. “Sen
çalışırsın, kocan yer Salak
mısın be Güley. Al eline
bir sopa, Aş
istedikçe senden Döve döve
kovala.” Güley’in
aklına yatmış Sopayı
alıp eve varmış. “Yemek
!..” demiş kocası Sırtında
patlamış sopanın kalıncası. “Dur bre
hatun ne yapıyorsun ?” “Çalış be
adam eşek gibi yatıyorsun.” “Ama
hiçbir iş bilmem ki ben, Yalnız
iyi anlarım yemekten”
Kadın
malını tanıyor Adam
haklı Hiçbir
şeye basmaz bunun aklı. “Bari o
zaman git hamamın önüne otur Orada bir
muskacı tezgahı kur.” “Kadın
sen ne dersin, Okumadabilmem yazmada Şimdi
aklım çorbada” Bir sopa
daha inmiş sırtına “ Boş
ver, sen çiziktir kağıda.” Bizimki
hamamın önüne konmuş Adı da
Hoca olmuş Yazdığı
her muska tutmuş. Beş
paraya bir muska
Herbeş para aldığında Eve
koşmuş. “Güleybak işte beş beş” “Tamam be
adam artık kes, Her
defasında bırakma işini Akşama
kadar sık dişini” Gün
geçtikçe adamınünü artmış, Bizimki
Hocalığı abartmış. Bir gün
Padişahın haremi Varmış
hamamda yıkanmış. Aksilik
işte bu ya Sultan
hanımın yüzüğü Kayıplara
karışmış. Hamam
aranmış Herkesin
üstü taranmış. Yüzük
yok. Yüzükte
çok değerli yani
Hamamcının
aklına Bizim
Hoca gelmiş “Sultan
hanım seni istiyor” Denilince
Hocaya Hoca
altına kaçırmış “Eyvah
çıktı şimdi foyam Güley
başımı belaya koyan” Kadınlar
peştamallı Hocanın
önünde durmuş Sultan
soruyu sormuş. “Sen ünlü
bir Hocasın Söyle
nerede yüzük ?” Hocanın
bakışları dalmış “ Bir
delik görüyorum büzük Kıllımı
kıllı. Hamamcı
çok akıllı “Bildim
demiş, su yalağı olmalı”
Yüzük
bulunmuş Bir sarı
lira ile Hoca
mükafata konmuş. Doğru
Güley’e koşmuş. “Güley
sarı beş beş !” Hocanın
ünü artmış Onu
duymayan kalmamış. Gel zaman
git zaman. Padişahın
mührü kaybolmuş Padişah
öfkeli Saray
halkı endişeli. Birden
karısının aklına Bizim
Hoca gelmiş Padişaha
demiş ki “ O bir veli” “Tez
getirsinler huzuruma Bulunmazsa
başını vurdururum ha !” Haber
salınmış Hoca’ya “Padişah
seni ister Hoca.” Hoca’nın
aklı karışmış Şalvarının
altı ıslanmış. Varılmış
padişaha Padişah
anlatmış Hoca’ya “Bul
demiş mührümü Yoksa
keserim ümüğünü.” Hoca
bakmış durum vahim “Güley
Allah cezanı versin, Padişahım
bana zaman gerekir Namazımı
kılayım Bir de
yaratana sorayım” “Tamam “
demiş,padişah “ Burada
kalacaksın, Vezir sen
de Hocamızın Hizmetine
bakacaksın.”
Hoca
abdest alırken Vezir
ibrik tutarmış Hoca da
dua niyetine Durmadan
homurdanırmış. “
Hocamanladınbildim Mührün
bende olduğunu Affet
beni ne olur Bağışla
suçluluğumu” Demiş,
vezir bin pişman Hoca
rahatlamış o an. Oysa ne
namaz bilir Ne de dua
bizimki Dolaşıvermiş
birden Aklındaki
kırk tilki “Ben
bilmiştim zaten vezir Olmak
istemiyorsan rezil,
Şu
sürüdeki bir kazın Ayağını
kırıver Mührü de
ona yutturuver.” Çıkılmış
padişaha “Bahçede
varkaz sürüsü Yutuvermiş
mührü Ayağı
kırık birisi” Deyivermişbizimki. Hoca
ünlenmiş de ünlenmiş Hikaye bu
ya Dört bir
yanda dinlenmiş. “Seni
kırktorba altınla kutladım Ordularıma
imambaşıatadım.” Demiş
padişah. “Güley
evimi yıktın şimdi Ben ne
öğle bilirim ne ikindi”
Diye
kahırlanmış hocamız.
Toplanmış
ordu camiye Bizimki
çıkmış ileriye Namaz
bilmez niyaz bilmez Başlamış
titremeye İki
kolunu havaya uzatmış “Tanrım
bana yardım et” diye. Tüm
cemaat kollarını kaldırmış “Olmayacak
bu iş “ demiş Hoca Ayakkabılarını
kaptığı gibi Kaçmış
camiden koşa koşa Tüm
cemaatte arkasından hurra O anda
bir deprem başlamış Cami
tarihe karışmış. “Hoca ulu
bir adam” demişler. “Anladı
deprem olacak Kurtardı
cemaati kaçarak” “Kırk
çuval altın daha sana Al
dilediğince harca” demiş Padişah
Hocaya. Hoca
ünlenmiş de ünlenmiş Gel zaman
git zaman Fili
yutmuş bir yılan Sen de
buna gel inan Padişah
sefere çıkacak Hocamızı
da alacak “Güley
evimi yıktın Hasretinle
şimdiden yaktın” Demiş
hoca.
Güley de
dile gelmiş Vede şöyle söylemiş; “Adam
boşuna dırlanma Padişahın
gazabını alma Al sana
yağlı çörekten bebek Sureti
bana benziyor Çekersen
eğer hasret Bak bu
çöreğe, beni yadet” Ordu yola
düzülmüş Dağlar
ovalar geçilmiş Düşman
topraklarına girilmiş Bir su
başında kamp kurulmuş Herkesin
sinirleri gergin Vakit
geceyarısı Hocanın
aklında karısı Çıkarmış
çöreği cebinden Hasret bu
işte Yaşlar
damlamış gözlerinden
Yağlı
çörek mis gibi kokar Karanlıktan
çıkan bir it Çöreği
kapar Hoca önde
it arkada Kampta
başlamış bir kargaşa Herkes
uyanmış Uyanan
silaha sarılmış Kısaca
gerçek anlaşılmış Düşmanordugahı sarmış Kıyasıya
bir savaş yapılmış Ve savaş
kazanılmış. “Hoca sen
büyük adamsın Artık en
yakın arkadaşımsın.” Demiş
padişah.
Şenliklerle
karşılanmış ordu Geçilmez
olmuş hocamızın forsu. Dedik ya ;
Güley akıllı kadın “Adam bu
böyle gitmez her zaman Çıkacak
bir gün foyan. İyisi mi
kalkalım Bu
şehirden kaçalım.” Bir gece
yarısı vakti Yüklemişler
katırları Yağlamışlar
tabanları. Ertesi
gün şehir halkı Hocasız
bir güne gözlerini açmış Bakmışlar
hoca yok Şehrin
ileri gelenleri Bu olayı
yorumlamış “O bir
evliyaydı, pirdi Geldiği
gibi gitti.”