“2/B Arazileri Satılmasın” İmza Kampanyası
Türkiye
Büyük Millet Meclisi’nin Sayın Başkan ve Üyeleri
Sayın Başbakan
Sayın Çevre ve Orman Bakanı
Başımız dertte!
Dünya ısınıyor, iklimler değişiyor, afetlerin sayısı ve şiddeti artmaya devam ediyor.
Dünyamız
çölleşmeye, açlığa, susuzluğa doğru giderken doğal dengeler bozulurken çözüm,
yeşil örtüyü korumak ve genişletmektir.
Ama biz ne yapıyoruz?
Nefes almamızı sağlayan, topraklarımızı, suyumuzu koruyan, binlerce canlının
yaşam kaynağı, yuvası ormanlarımızı korumamız gerekirken sözde “yasal”
yollardan satmaya çalışıyoruz.
Ormanlarımız satılık değildir!
Anayasaya aykırı, ulusa ait ormanları satışa çıkararak mülkiyet hakkını hiçe
sayan ve orman talanının önünü açan 2 B orman arazilerinin satışına geleceğimiz
ve çocuklarımız için hayır diyoruz.
Ormanlarımızın
satılmaması hep orman kalması için; aşağıda imzası bulunan biz Ülke
Gönüllüleri, başta TBMM Başkanımız, Başbakanımız ile Çevre ve Orman Bakanı
olmak üzere Yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bütün üyelerinden, ilişikte
yer alan 2 B ile ilgili çözüm önerilerimizi dikkate almalarını, 2 B orman
arazilerinin satılmamasını ve tekrar 2 B’lerin yaşanmaması için gereken
önlemleri almalarını istiyoruz.
“2/B Arazilerinin Satılmaması ve 2/B’lerin
Tekrar Yaşanmaması İçin
Yasal Önlem Alınsın !”
AKP, 2003 yılında 25 milyar
dolar gelir elde edileceğini ileri sürerek kamuoyunda kısaca 2/B orman
arazilerinin satışı olarak bilinen konuyu gündeme getirmiş, bu girişim TEMA
Vakfı’nın da içinde bulunduğu Ormanlarımıza Sahip Çıkalım Birliği’nin
önderliğinde yapılan çalışmalar, kamuoyunun tepkisi ve 10’ncu Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer’in veto kararı ile engellenmişti. Ancak, AKP seçim
bildirgesinde de yer verdiği 2/B orman arazilerinin satışını, kapsamını daha da
genişleterek yeniden gündeme getiriyor. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Maliye
Bakanlığı bu konudaki teknik çalışmaları başlattı.
Hepimizin geleceğini etkileyen
orman doğal varlığımızın tehlikede olduğunu görüyor ve bunun önlenmesinde
bizlerin kararına da ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle TEMA Vakfı
olarak, Türkiye genelinde görev yapan 555 Temsilcimiz ile Gönüllü Sorumlumuz ve
326 bini aşkın gönüllümüz ile http://www.tema.org.tr/2B adresli web sitemizde “2/B
Arazileri Satılmasın” İmza Kampanyası başlattığımızı duyuruyoruz.
TEMA Vakfı, 2/B arazilerinin
satışı ile ilgili uygulamanın kesinlikle karşısındadır. Giderek ekolojik,
ekonomik ve toplumsal bir soruna dönüşen konunun çözülmesi zorunludur, ancak
“satış” doğru yöntem değildir.
2/B arazilerinde satış
kesinlikle düşünülmemelidir. Ecrimisil (Kamu mallarını herhangi bir izin
almaksızın veya arada sözleşmesel bir ilişki olmaksızın kullanan kişilere Türk
Hukukunda fuzuli şagil (haksız kullanıcı); bu kullanıcılardan alınan ücrete de
“ecrimisil” denilmektedir.) uygulamasına derhal başlanmalıdır. Toplu yerleşim
alanı haline gelmiş/kentleşmiş yerlerdeki insanlar sokağa atılamaz, fakat orman
içinde tek veya siteler halinde yapılaşmalar, mevcut yasalar gereği kesinlikle
yıkılarak orman haline dönüştürülmelidir. Kentleşen alanlarda ise medeni hukukumuzdaki
mülkiyet kavramında yeni düzenlemelere gidilerek satış dışı çözüm
oluşturulmalıdır.
Siyasal iktidarlar dört yıl
vadelidir, iktidara gelmek için yakılmasına, talan edilmesine göz yumulan doğal
ormanlarımızın yerine gelmesi ise mümkün değildir. TEMA Vakfı, Sayın TBMM
Başkanı, Sayın Başbakan ve Milletvekillerini kamuoyunun sesine kulak vermeye ve
ilişikte sunulan TEMA Vakfı’nın tespit ve çözüm önerilerini dikkate almaya
davet etmektedir.
TEMA Vakfı’nın 2B Arazilerinin Değerlendirilmesi
İle İlgili Görüş ve Önerileri
1) Anayasamızın 169 ve 170. Maddeleri ile 6831 sayılı Orman
Kanunu’nun 2. Maddesinin “B” bendi uyarınca,
“31.12.1981 tarihinden önce orman vasfını bilim ve fen
bakımından kaybettiği”, “tarım ve hayvancılıkta
kullanılmasında yarar bulunduğu”, “köy, kasaba ve
şehir yapılarının toplu halde bulunduğu” saptanan yerler,
ormancılık rejimi dışına çıkarılmaktadır. 1974 yılından bu yana
yapıla gelen bu uygulamalarla artık orman sayılmayan 473 bin hektar
alanın değerlendirilmesi gerekmektedir. Gündemdeki konu budur.
2) 31.12.1981 tarihi sınırlaması geçerli olmak üzere
bugüne değin "2/B arazisi" olarak artık orman sayılmayan 473 bin
hektar arazinin yalnızca % 9'unun kullanım kadastrosu yapılabilmiştir.
Kullanım kadastrosu yapılan 43,9 bin hektar "2/B" arazisinin yalnızca
6,7 bin hektarı satılabilmiş ve 2003 yılı fiyatlarıyla da 49 trilyon TL
elde edilebilmiştir. Başka bir söyleyişle; Türkiye'nin her
yerinde yapılabilen "2/B arazisi" satışının birim fiyatı, 2003 yılı
fiyatlarıyla, yalnızca; 731.343 TL/m2 olmuştur. Tüm "2/B
arazileri" bu birim fiyat üzerinden satılabildiğinde, 2003 yılı
fiyatlarıyla elde edilebilecek gelir, toplam; en fazla 2,5 milyar USD
dolayında olabilecektir. 25 Milyar USD beklentisi
gerçekçi değildir.
3) Tüm ülkemizde "orman" sayılan alanların % 80’inin
üzerinde bir bölümünün kadastrosu
yapılabilmiştir. Bunların da büyük bir çoğunluğu
sorunludur ve yargıdadır.Geriye kalan ve henüz kadastrosu
yapılmamış orman alanlarının bir kısmı da mevcut yasal düzen
içinde yeniden "2/B arazisi" olarak değerlendirilebilecektir.
Halen de orman arazilerinde 2/B sonucunu doğuracak faaliyetler devam
etmektedir. Bu nedenle ve öncelikle 2/B uygulamalarına dayanak
olan yasal düzenlemeler ortadan kaldırılmalıdır.
4) Neler Yapılmalıdır?
4.1) Öncelikle 2/B uygulamalarına dayanak olan yasal
düzenlemeler ortadan kaldırılmalı ve bu beklenti yok edilmelidir.
4.2) Hali hazır 2/B uygulamalarında yasada gerekli değişiklik
yapılarak, “bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak
kaybetme” durumuna açıklık getiren
ölçütler arasında;
• “orman bütünlüğünü bozmama”,
• “su ve toprak rejimine zarar vermeme”,
• “çevresindeki orman ekosistemlerinin tüm
öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar
vermeme”,
• “ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve
kârlılık düzeylerini düşürmeme” vb
koşulların da birlikte aranması sağlanmalıdır.
4.3) Mevcut anayasal sistemimiz, Anayasa Mahkememizin bu konudaki
müteaddit kararları ve Cumhurbaşkanımızın 2 kez iadesindeki
gerekçeler göz önüne alındığında 2/B Arazilerinin
Satışı Mümkün Değildir, %93’ü Doğal Olan
Ormanlarımızda Bu Yol Kesinlikle Tercih Edilmemelidir.
4.4) 2/B nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde
kullanım kadastrosu, henüz orman kadastrosu yapılmamış olan
alanlarda da orman kadastrosu çalışmaları tamamlanmalıdır.
4.5) 2/B Arazilerinin işgalcilerinden sadece orman
köylüsüne tahsis edilecek olanlar hariç (-ki bu
6831 sayılı Orman Kanununun 2. Maddesinin son fıkrasının amir
hükmüdür) diğerlerinden hemen ECRİMİSİL (-ki bu geriye
doğru 5 yıllık süreyi de içermektedir) alınmaya başlanmalı
ve böylece işgalcilerin bedelsiz kullanımı önlenmelidir.
4.6) Sonuç olarak:
• 2/B arazilerinde satış kesinlikle düşünülmemelidir.
• Yukarıda açıklanan ecrimisil uygulamasına derhal başlanmalıdır.
• Toplu yerleşim alanı haline gelmiş/kentleşmiş yerlerdeki insanların sokağa atılması da düşünülmemelidir.
• Fakat orman içinde münferit veya siteler halinde
yapılaşmalar, mevcut yasalar gereği kesinlikle yıkılarak orman haline
dönüştürülmelidir.
• Kentleşen alanlarda ise medeni hukukumuzdaki mülkiyet
kavramında yeni düzenlemelere gidilerek satış dışı
çözüm oluşturulmalıdır.