Karakalem ve Altay Öktem

  

Adettendir; yayın hayatına yeni başlayan, aslında diğer dergilerin birebir kopyası olan her dergi, farklılığından ve edebiyat, kültür, sanat yayıncılığındaki boşlukları doldurmaya aday olduğundan söz eder. Peki, sonuç ne olur? Boşluk biraz daha büyür!

Karakalem, böyle boş iddialarla yola çıkmak yerine; okumayı, dinlemeyi, izlemeyi ve en önemlisi yazmayı, kısacası el değdirilmeyen, bile isteye uzak durulan alanlara dokunmayı tercih ediyor.

Karakalem, böyle kapsamlı bir dergi formatıyla yayın hayatına yeni başladı ama bir buçuk yıla yakın bir süredir kanatlarını alıştırdığını da belirtmek gerek... Yüxexes dergisinin içindeki dört sayfalık "Karakalem" bölümü, elinizde tuttuğunuz derginin çekirdeğini oluşturuyor. Gerek Yüxexes'teki sayfalarda yazanlar, gerekse www.altayoktem.net'te buluşup ortak bir platform yaratanların yoğun çabasıyla hazırlandı Karakalem. Karakök'ümüz bu yani...

Yalnızca bu mu? Elbette değil. Gotik'in, yeraltının, kara edebiyatın, kısacası ana akımların dışında filizlenen her türlü müziğin, filmin, resmin, oyunun, yazının, çizinin izini sürüyor Karakalem...

İlk sayımıza Neyzen Tevfik'le başladık. Neyzen Tevfik, hakkındaki bir iki anekdot ve akılda kalan birkaç dizesiyle geçiştirilemeyecek denli büyük bir hazine. O yüzden, elimizden geldiğince Neyzen'i tanımaya ve tanıtmaya çalıştık.

Gotik edebiyatın köşe taşlarından Poe da onca okuruna, sevenine rağmen ülkemizde yeterince üstünde durulmamış, kapsamlı biçimde ele alınmamış bir yazar. Poe dosyamızla beraber bir de sürprizimiz var size; Poe'nun efsanevi şiiri Kuzgun, Gustave Dore’nin çizgileriyle bambaşka bir yapıta dönüşmüştü, yıllar önce. Yazının ve çizginin iki ustasını buluşturan bu çalışma da Karakalem okurlarının elinin altında artık! Her sayı, elimizden geldiğince edebiyat yapıtlarının çizgiyle buluştuğu bu tür dev örneklere yer vermeye çalışacağız.

Seray Şahiner'in kaleme aldığı Yeraltı Edebiyatı, gerek dünyanın, gerekse Türkiye'nin yeraltı edebiyatını inceleyen oldukça kapsamlı bir çalışma. Gerçek anlamda bir kült olan The Crow'a (Karga), filmleriyle olduğu kadar şiirleri, tasarımları, kısacası hayatıyla bize bambaşka bir dünya yaratan Tim Burton'a selam vermeden yola çıkmak yakışmazdı Karakalem'e. Çünkü yolumuz, yollarıyla kesişiyor. Fena kesişiyor.

Bu kadar değil elbette. Deniz Durukan "Son Yalnız" Cahide Sonku'yu, Kesmeşeker grubundan ve solo çalışmalarından tanıdığımız Cenk Taner William Black'i, Metin Demirhan Türk sinemasındaki tehlikeli kadınları, Ersan Erçelik sinemanın bir çeşit Ölüler Ülkesi'ne dönüşmüş halini kaleme aldı. Yine Deniz Durukan, Hayko Cepkin'le kafa kafaya verdi; korkuyu, korkuları ve bir müzisyenin “Karga” olarak duruşunu konuştular Karakalem için.

Karakalem'de yayınlanan şiirler, öyküler, denemeler için, daha yolun başındayken iddialı konuşmak istemiyoruz. Karakalem'in, ana akımın temsil ettiği anlayış tarafından ortaya çıkmasına izin verilmeyen her türlü ürün için koskoca bir gedik açacağını söylemek şimdilik yeterli. Sanıyoruz zaman içersinde edebiyatın, özellikle de şiirin artık eskisi kadar okunmadığını, gençlerin gitgide edebiyattan uzaklaştığını iddia edenler, yeni bir kanalla, hatta kara bir kanalla karşılaşacaklar. Bu kanalı Karakalem yaratmayacak elbette. Zaten var olan ama önü tıkanan bir oluşuma, akabileceği mecra hazırlayacak sadece.

Fark edeceksiniz; Karakalem tamamen genç bir kadroyla çıkıyor. Dergiye katkıda bulunan, dergide ürünleri yayınlananların ezici bir çoğunluğu gençlerden oluşuyor ve birçoğunun yayınlanan ilk ürünleri bunlar. Her iyi okurun yazabileceği, zamanla iyi bir yazara bile dönüşebileceği bir platform Karakalem. Diğer yandan, okumayı seven herkesin zevkle, sıkılmadan, hatta eğlenerek okuyabileceği yazıların da edebiyata dâhil olduğunu, sıradan bir okurun bile, okuyabilmek için ille de bir nebze akademisyen olması gerekmediğini ortaya koyan "dil" de Karakalem'in önemli bir özelliği olarak gözünüze çarpacak sanıyoruz.

Sonuç olarak; evet, karanlık bir dergi hazırladık size. Karanlığın kasvet olmadığını, gerçek ışığın karanlıktan doğduğunu bildiğimiz için...

 
  
  Altay Öktem