kelimeler sukût havzasını dِöner
durur
parmak
uçlarımda dans eder anlamın
türlüsü
içimde
çoğalır bir kum yığını ve
çapraşıklaşan
yollar. ah ne
döِnülmez
gitmekler kurmuştum öِyle
tepemde kuş sürüleri bağırış çağırış bu
son
kumpanya. bir
şiirin intihar emsalini yazmak
şimdi susarak. ah
benim yarenim son
yalnızlığım
ne zaman bir
güneş düşünsem üşüyorum
kayıp gidiyor ince
çaylar gibi kıvrılarak
hayat. yarama
merhem istemiyorum
hangi kuyunun
dibinde bir Yusuf kalmışsa
ben işte ona bir
Yakup’la gideceğim
kar kefenidir sokak
çocuklarının. benimse
gemimin adı peyken
olacaktı esrarlı bir
havada
parmaklarımı
mürekkep hokkasına bandırıp
bir güzel
ölecektim bu akşam vakti gölün
kıyısında
ateşin
içindeyim ne söِylenebilir ki
gürül gürül
yanan suya. bir yel
esiyor göğsümün
ormanında
ah son
çareden de öte
çare. ne çare
demek boşunaydı
bunca heves bunca yaşam
hırsı
anladım. yağmur
asla istediğimiz yere
yağmayacak
. |