ne vakit geçsem o zaman
tünelinden
bir panzerin
altında kalır düşlerim
parçalanır
camları kitapçıların
kırıklar
üniversitelere
düşer
sokaklar kanla
sulanır
yakılır kitaplar
meydanlarda
ısınmaz elleri
dünyanın
ne zaman silah sesi
duysam
kurşun yağar
taksim'e
bir miting sonrası
arabalar
ölü
çocuklar
kovan toplar
ara sokaklarda
gökyüzü
kan kokar
ne zaman
geçsem o sokaktan
ölüme
uzar bir kadının saçları
dudakları
çatlar korkudan
sakalından tutup
götürülüşü hamdi'nin
ve bir daha
getirilmeyişi geçer
aklımdan
polis kimliğine
girer azrail
dalar harmana
yol vermez
genç başaklara
yaprak
döker serviler
isimsiz mezarlara
ne zaman -bir-
mayıs gelse
gazete satan
çocuklar
-granit
taşlar arasından-
çivi
toplayan
yaşlılar gelir
kapıma
kandırılışım gelir
aklıma
lâle
aldatmacasında
bahar bayramı
bir -garip- mayıs
türküsü II
fakir ölümler
toprağa karışır sahte 'amin'lerle
fabrika bacaları kirletirken kenti
temize çıkar rüşvet
namus bekçisi asker
kara elli politikacılar
yalancı tarih kitaplarına geçer
ne zaman 'emek'ten bahsedilse
kurtların ağzındaki ekmek gelir aklıma
ve halkım gelir
aklı -hâlâ- bir karış havada
|