ana sayfa / editörden / içindekiler / iletişim / arşiv / havuz hakkında

 

Düş Sarayım

´-



Sizi “Düş Sarayıma” davet etmeden önce bir noktaya değinmek istiyorum. Benim şiir sevdam bir şiir tercümesi ile başladı. Yaptığım bir tercümeyi virtuel arkadaşım Turgut'a yollamıştım. Arkadaşım bana: 'Nuray, şiirin Türkçesi değil de, Almanca'sı beni büyüledi. Bir şiiri bu kadar güzel tercüme edebilmek için insanda şair ruhu olması lazım!' demişti. Bunun üzerine oturup, ilk şiirimi yazdım, birkaç gün sonra ikinci şiirimi, derken bir yıl içerisinde 'Düş Sarayım' kitabı ortaya çıkmış oldu.

Bu kitap gökyüzüne yazılan bir mektuptur. İçimdeki Samanyolunda yaptığım yolculuğun acı yüklü hikayesidir... Yalınayak yürüdüğüm yolların sonunda hayat bana bir aşk şarabı sundu, öyle ki kendimden geçmiş dolaşıyorum, yüreğimin ince sızılarla ve içimde büyüttüğüm uzaklardan uzak yalnızlığımla...

Ruhumun incinmişliklerini savurdum bütün rüzgarlara... Hazan mevsiminde ömrümün, yüreğimin gökkuşağını çizdim, düşlerime sığmıyor şimdi mavilikler. Murathan Mungan gibi uzun bir uykudan sonra kendi sesime uyandım ve uyanır uyanmaz öğrendiğim bütün kelimelerin üstünü çizdim... Yalnız bir kelimenin üstünü çizmeye kıyamadım. 'Aşk' kelimesi hayatımda öğrendiğim en anlamlı ve en derin sözcükmüş. Aşk varlığın değil, yokluğun hikayesiymiş, geç fark ettim nedense... Bir ömür boyunca bilimsel kitaplarda aradım hayatın gerçek anlamını, en son durağa geldiğimde, yüreğimin en son durak olduğunu öğrendim...

Hayatım boyunca kazandığım herşeyi kaybettim... Kaybederken bazı şeyleri kazandığımı da yeni öğrendim... Geniş zamanlar aradım hep hayatın gözelerinde, hiç gelmeyen... Yılların bu kadar çabuk geçeceği aklıma bile gelmezdi. Gizli bahçemdeki çiçekleri bile görmemişim... Ne zaman ki sihirli bir el yanan yüreğime dokunup, kapısını aralayınca, sevgi bahçemdeki aşk çiçeklerimle tanıştım. Ruhumun en kuytu vadilerinde gizli kalmışlardı...

En ufak yağmurda sönerken içimdeki ateş, en sıradan kavgalarda bükülürken bileğim, unuturken direnmeyi, yenilirken en basit sevdalara ve saçlarıma aklar düşerken, yüreğimin ilk şarkısını besteledim sizlere... Şimdi yüreğimin kapısını önünüzde eğilerek açıyor, sizi “Düş Sarayıma” davet ediyorum...

Nuray Lale (Eğitim ve Sağlık Bilimcisi) Bielefeld, 10 Eylül 2004

Arka Kapak Yazısı

Ömrünü okumakla geçirmiş bir insandır. İki kez üniversite eğitimi almıştır. Edebiyat dünyasına yeni adım atmış bulunan Lale, şiir yazma kabiliyetini yeni keşfetti. Yerel gazetelerde halkı aydınlatıcı makaleler yazar. Bilim alanında gençlik araştırmacısıdır. Eğitimi sırasında diploma çalışmalarında Türk Gençleri üzerine araştırmalar yapmıştır. İki bilimsel araştırmasının ikisi de Almanya'da yaşayan Türk Gençlerinin sorunlarıyla ilgilidir.

Şiirleri genellikle biyografik karakterlidir. İnsanoğlunun içinde şehirler, ülkeler, kıtalar, dünyalar, evrenler saklıdır. Ancak bunu fark edebilen çok az insan vardır. Her insan içinde ne varsa, onu dışına yansıtabilir. Maddesel evrenin dışına çıktığı zaman insan, ruhsal evrene ayak basar ve orada "sonsuzluk" denen bir olguyla karşılaşır. O sonsuzluğun olduğunu görenler de hiç bir kaba sığmazlar. Ruhumuzun derinliklerine ne kadar dalarsak, o kadar yükselir ruhumuz. Hayat denen serüvende çektiğimiz acıları ne kadar benimsersek, o kadar olgunlaşırız.

Olgunlaşmak sadece bilgi toplamakla olsaydı, kendine herhangi bir sıfat takan her insan ermiş olurdu. Ancak ne var ki, "şahsiyet" sadece bilgi toplamakla elde edilmiyor. Nasıl ki gerçek zenginlik para kazanmakla olamıyorsa. Güneşin yedi rengini görmek için mutlaka şair olmak gerekmiyor, sadece iki gözün görmesi yeter. Hayatın zor günlerinde dar geçitlerden geçerken de birazcık sabır yeter. Yüreğiniz hep acılarla yoğrulmuşsa, dudaklarınız bal üretir. Tanımadığınız bilmediğiniz insanların yüreklerinde saltanat kurarsınız. Bir ülkeden bir ülkeye, bir kıtadan diğer kıtaya köprüler kurarsınız. Kısacık ömrünüzde en büyük ağaca tohum olursunuz.

Her insan içinde ilahi bir irade taşır. Duygu gücümüz ne kadar güçlü olursa, o kadar gelişiriz. Sınırsız bilgi çağında insanlara ışık tutmak her insanı başka ufuklara taşır. İnsanlara değerli şeyler sunanlar her devirde isimleriyle anılırlar.

O yüzden hayattaki esas amacı "paylaşılmaz değerler" bırakmaktadır.


Siparişleriniz için: Ortadoğu Verlag
Dağıtım: Verlag Anadolu GmbH
Postfach 1307
D-41825 Hückelhoven
Yurtdışından Tel.: 0049/2433/4091,
Almanya içinden Tel.: 02433/4091
Email: info@anadolu-verlag.de
ISBN: 3-86121-247-1
Bestellnr. A2471 / Fiyat: 10.00 Euro
Veya yazar üzerinden temin edebilirsiniz... E-Mail yollamanız yeterlidir...



 

   
 

Nuray Lale/ Düş Sarayım


--- 2005 © Dergi H@vuz

2001 © H@vuz Bilgi Bankası...