1932 yılında Gaziantep’te doğdu. 10 yaşında iken annesi öldü.
Babası, eşinin ölümüne dayanamayarak yaşama küstü.
Çocukluğunun kış günlerini Gaziantep’in Tabakhane semtinde;
yaz günlerini de Gaziantep’e yakın İbrahimli köyündeki üzüm bağlarında geçirdi.
Yaz günlerinin gecelerinde kayan gök taşlarını görünce “Tanrım! Aldığın annemi geri gönder!”
diye dilekte bulundu... Dileğinin yerine getirilmemesi üzerine sükut-u hayale
uğradı ve Allah’ı aramaya başladı...
1945 yılında Gaziantep lisesi Ortaokul 1. Sınıfa giderken
yapılan bir temizlik yoklamasında öğretmeni: “Gömleğin kirli, git değiştir
gel!” deyince, çok da istediği halde, utancından, bir daha okula dönemedi...
Okula gitmemesine karşın; okuma ve öğrenme tutkusu ile yanıp
tutuştu. Okuyamama eksikliğini; günlük gazeteleri, haftalık ve aylık
dergilerle, kitapları okuyarak gidermeye çalıştı.
Okuldan koptuğu yıllarda geçimini dericilik ve dokumacılık
(Kilimcilik) yaparak sağlamaya çalıştı... Çalışmaktan artan boş zamanlarında
futbol oynadı. Kendisi futbolu değil de futbol kendisini bıraktığı zaman
hakemlik kursuna gitti ve bitirdi.
Stajyer olarak yönettiği ilk maçta kendisine taraftarlarca
geleneksel tezahürat yapılınca hakemlikten vazgeçti ve diploma almaya gitmedi.
25 yaşında Gaziantepli insan-ı kâmil, tasavvufçu ve
musikisinaş Dr. Emin Kılıç Kale’den: Ahlak, yaşam ve tasavvuf dersleri
yanında müzik dersleri aldı... O toplulukta kimi zaman tef çaldı ve kimi zaman
da Nay (Ney) üfledi.
Bu toplulukta “ölmeden
önce öldü” ve “yeniden doğdu”. Bu
topluluğa “ölü” olarak girdi “diri” olarak çıktı.
Çıkış nedeni de şuydu: Vahye karşı aklı; dine karşı bilimi,
teokrasiye karşı laikliği, şeriata karşı cumhuriyeti, yaratılışçılığa karşı
Evrim teorisini, idealizme karşı materyalizmi, bireyciliğe karşı toplumculuğu
seçince; Dr. Emin Kılıç Kale ve öğrencileri ile ters düştü. Bu nedenle de
bu topluluktan, çok ağır hakaretlerle, kovuldu...
Dünya görüşü nedeniyle kavmiyetçi ve ümmetçi kişilerce
hakaretlere ve iftiralara uğrayarak komünistlikten yargılandı.
Yargılama sonunda “Hayri Balta, Atatürkçü ve aydın bir kimse!” (Gaziantep Sorgu Hakimliği.
E. 962. K. 127/16) diye karar verildi. Böylece Türkiye’de mahkeme kararı ile “Atatürkçü ve Aydın”
unvanını alan tek kişi oldu, ama polis peşini bırakmadı…
33 yaşına değn ilkokul mezunu olarak yaşadı. 1964 yılında
Gazianep Ortaokulunu dışardan bitirme sınavlarına girdi. Baktı ki dışardan
girip okul bitirme ile olmayacak… 1965 yılında, 33 yaşında iken, Gaziantep
Lisesi Akşam Ortaokuluna başladı. 1969 yılında dört yıllık olan bu okulu sınıf
ve okul birincisi olarak bitirdi.
Ne var ki aklanarak “Atatürkçü
ve Aydın” kararını almasına karşın; yerel polisin baskısı nedeniyle 10’a
yakın işyerinden kovuldu. 10’a yakın ev değiştirmek zorunda kaldı ve en sonunda
da 11 Mart 1971’de Ankara’ya göçtü. Gaziantep’ten ayrıldıktan bir gün
sonra ordu yönetime el koydu. Böylece 12 Mart’ın hışmından kurtulmuş oldu. Eğer
o tarihte Gaziantep’te olsaydı başına gelecek vardı...
Ankara’ya gelir gelmez Anafartalar Akşam Lisesi 1. sınıfına
kaydını yaptırdı ve Genel-İş Sendikası Genel Merkezi Hukuk Bürosunda yazman,
bir süre sonra da muhasebe bölümünde muhasebe memuru ve daktilo olarak
çalıştıktan sonra muhasebe şefliğine yükseldi ve bu sırada hem çalıştı hem de
Ankara Anafartalar Akşam lisesinde 4 yıl okuduktan sonra Ankara Gazi Eğitim
Enstitüsü Akşam Türkçe Bölümüne kaydını yaptırarak okula gidip gelmeye başladı.
15 gün sonra yaşının geçmiş olduğu gerekçesiyle okuldan kaydı
silindi. Bunun üzerine yılmadı bir yıl da üniversite sınavlarına çalıştıktan
sonra 1974’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine girmeyi başardı Hukuk
Fakültesi öğrencisi iken ölüm döşeğindeki babaannesini görmek için gittiği
Gaziantep’te, gece yarısı evinin önünde, faşistlerce kurşunlandı (27. Mart.
l977).
Önden ve soldan giren kurşun akciğerinin üst lobunu delerek
kürek kemiğinden çıktı. 15 gün ağzından kan geldikten sonra “hayatî tehlikeyi”
atlatarak yeniden yaşama döndü. Hâlâ zaman zaman kurşun yarasının acısını
hisseder ve yakın mesafeden ateş edilen tabanca sesi ile uykudan uyanır...
1974'te girdiği Hukuk Fakültesini 1979'de bitirdi ve bir yıl
da staj yaptıktan sonra 1981 yılında, 49 yaşında, avukatlığa başladı...
Avukatlık yaptığı sırada Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucu
üyeleri arasında, kurucu yönetim kurulunda ve seçimle gelen ilk iki Yönetim
Kurulunda Genel Sekreter yardımcısı olarak görevli iken 11. Mart. 1991
tarihinde ağır bir kalp krizi geçirerek kalbinin % 70’i çalışamaz bir duruma
geldiğinden, doktorların yasaklaması üzerine, avukatlığı bıraktı ve ADD deki
görevinden de ayrılmak zorunda kaldı...
Emeğinden başka geliri olmadığı için Avukatlığa başlayıncaya
değin eşi ve dört kızı ile (Elçin, Gülçin, Elgin, Yener) ile geçim
zorluğu çekti. Ankara’da iki kışı, ailesi ile birlikte, odunsuz, kömürsüz,
sobasız geçirdi...
65 yaşına kadar yoksul olarak yaşadıktan sonra
babaannesinden kendisine 1 trilyon değerinde taşınmaz kaldı. Bu mirastan 20
milyarını aldı; kalanını, dört kızına bağışladı.
Sağlığında çocuklarının ev bark sahibi olduklarını görmekten
mutlu oldu. Şu an dört kızından 6 torun sahibi olup torunlarından biri
Bilkent’te Siyaset Bilimi fakültesini bitirdikten sonra doktora yapmak üzere
burslu olarak Amerika’ya gitti. Bir tanesi de İstanbul Yıldız Teknik
Üniversitesi İnşaat Fakültesinde okumaktadır. Şu an üç torunu lisede en
küçüğü ise ilkokulda okumaktadır.
Yaşamı boyunca, hastalığında bile; bir Aydınlanmacı olarak;
akılcılığı, düşünce özgürlüğünü, laikliği ve Cumhuriyetin kazanımlarını
savunmuş ve korumaya çalışmıştır ve bu amaçla da Cumhuriyet karşıtları hakkında
birçok suç duyurusunda bulunmuş ve dava açmıştır.
Gaziantep yerel gazetelerinin, bir ikisi dışında, hepsine
yazı verdi. Kimisi kapandığı için; kimisinde okuyucuların; yazılarını
kaldıramayarak gazeteye baskı yapmaları üzerine ve kimisinden de
hastalığı nedeniyle ayrılmak zorunda kaldı.
Ankara’ya göçtükten sonra; Ankara Barış, Ankara Yeni Ulus
gazetesinde yazdı. Bunların da kapanması üzerine evine çekilerek “TABULARA,
TALANA, YALANA BALTA” ve “EMPARYALİZME, IRKÇILIĞA, ŞERİATÇILIĞA HAYIR!”
sloganları ile kendisine ait www.bilgebalta.com
ve www.hayribalta.cjb.net adresli
sitelerinde aydınlanma savaşını sürdürürken eski gazetesi Gaziantep
Ekspres gazetesinde yazmaya başladı. Bu “Anıları” yayınlamadığı için bu
gazeteden de ayrılmak zorundu kaldı…
“S.S.S. (Sevenler-Soranlar-Sövenler)” ve “Yitmiş Bir Adam”
adında iki basılı kitabı yanında 16 tane de fotokopi baskılı olmak üzere
18 kitabı vardır. Bunlar yanında 150’yi aşkın dosya ve klasörlerini,
zaman buldukça, fotokopi baskı olarak hazırlamaya çalışmaktadır.
Yaşamı boyunca kendisine yapılan bütün aşağılamalara,
engellemelere, küfürlere ve tehditlere karşın yılmamış; vahye karşı aklı, dine
karşı bilimi, teokrasiye karşı laikliği, şeriata karşı cumhuriyeti,
yaratılışçılığa karşı evrim teorisini, idealizme karşı materyalizmi,
bireyciliğe karşı toplumculuğu savunmuştur ve savunmaktadır...
Ne var ki çok az kişi tarafından anlaşılabilmiştir. Şimdi
bile dinciler tarafından dinsiz; dinsizler tarafından da dinci sayılır...
Av. Hayri BALTA.
EKMEK KAPILARI:
1. Çocukluk
dönemi: Kışın evde, yazın bağlarda...12.6.1932 12.2.1950,
2. Gençlik
dönemi : Debbağlık, dokumacılık... Çalışma saatleri dışında
kahvelerde kağıt ve tavla oyunları oynamak, futbol, içki ve sigara...
12.2.1950-1.7.1957,
3.
Baklavacı tezgahtarlığı: İstanbul Pangaltı’da dayım Tahir Öztemir’in
yanında. 1.7.1957-1.10.1957,
4.
Debbağlık-Dokumacılık: Gaziantep, Tabakhane’de... 1.10.1957- 26.4.1958,
5. Kâtiplik
: Gaziantep Teknik Ziraat Müdürlüğünde Mak.Müh. Cumhur Yaşar’ın yanında.
26.4.1958-28.7.1958,
6. Dokumacılık:
Tabakhane’de Ekrem Güzelhan ve Fevzi Dölek yanında. 28.7.1958-4.8.1958,
7. Kâtiplik:
Nakliyeci Kamil Apa yanında. 4.8.1958-26.8.1958,
8. Debbağlık:
Tabakhane’de kardeşim Hasan Balta’nın yanında deri
boyacılığı. 26.8.1958-5.9.1958
9.
Tezgahtarlık: Vasıf Güllü yanında baklavacı tezgahtarlığı. 5.9.1958 -16.3.1959,
10.
Debbağlık: Tabakhane’de kardeşim Hasan Balta yanında.16.3.1959-1.2.1960.
11.Kâtiplik
ve Başkatiplik: Gaziantep Millî Eğitim Müdürlüğü Sicil Bürosunda katiplik.
Gaziantep Millî Eğitim Müdürlüğü Okul yaptırma Bürosunda Başkâtiplik.
1.2.1960-1.11.1962,
12. Muhasebecilik:
Gaziantep Amerikan Hastanesinde.1.11.1962-1.12.1967,
13. Personel
Şefliği. Gaziantep Yapı işleri 9. Bölge Müdürlüğünde
1.12.1967-1.1.1969
14. Arzuhalcilik:
Gaziantep Hükümet Konağı önünde Arzuhalci Baki Çelik yanında.
1.1.1969-10.1.1969,
15.
Serbest Muhasebecilik: Gaziantep 2 nolu Vakıf İşhanında.10.1.1969-20.1.1969,
16. Muhasebecilik:
Gaziantep Fayans Ticaret Şirketinde. Cevdet Dai yanında. 20.1.1969-21.2.1969,
17. Gazetecilik
ve Sinema Gişesinde Bilet Satma: Gaziantep Kurtuluş gazetesinde Fevzi
Günenç ve Nakıp Ali sinemasında Cengiz Nakipoğlu yanında.. 21.2.1969-1.4.1969,
18. Katiplik:
Gaziantep CHP İl Merkezinde Abdurrahman Öngel’le Birlikte. 1.4.1969-20.10.1969,
19.
Daktiloda Yazmak: Ankara Genel-İş Sendikası Genel Merkezi: Hukuk
Bürosunda Lütfü Gülergün yanında, ve sonra, Muhasebe Bürosunda Erol Saraçoğlu
yanında, Daha sonra Muhasebe Şefliği. 1.5.1971-7.1.1980,
20.Stajyer
Avukatlık: Av. Osman Öz yanında 6 ay, Ankara Yenimahalle Adliyesinde
6 ay, 7.1.1980-7.1.1981,
21.
Avukatlık: Ankara Barosuna kayıtlı olarak. 18.2.1981-11.3.1991,
22. Kalp
krizi: 11.3.1991’de miyokart kalp krizi geçirince kalbimin ¾’ü çalışamaz duruma
eve çekilmek. 11.3.1991.
X
ÖĞRENİM ÇABASI:
1. Çocukluk
: 12.6.1932-1947,
2. İlkokul
: Gaziantep Gazi ilkokulundan pekiyi derece ile... 1942.
3. Ortaokul
: İlkokulda okurken 1942’de annem öldü. Ortaokulda okurken yapılan bir temizlik
yoklamasında: “Gömleğin kirli, git değiştir gel!” diye eve gönderilince o
yıl okula dönemedim 1944. Bir yıl sonra 1944’te yeniden 1. sınıfa
başladımsa da anne yokluğu,bakımsızlık ve ekonomik koşullar nedeniyle okuldan
koptum ve 37 yaşına değin ilkokul mezunu olarak yaşadım.
4. Başıbozukluk:
Gaziantep Tabakhanede yanında çalıştığım Debbağ ustam Hacı Kimya adlı kişinin
Mesnevi’ye ilişkin yorumları ilgimi çekince altı ciltlik Mesnevi’yi alıp
okumaya başladım. 1952.
5. Askerlik:
Ankara Mamak Muhabere Okulunda Şifre Çözme Kursunu pek iyi derece ile
bitirdim. İstanbul
Ayazağa Süvari Okulu Muhabere Bölüğüne gönderildim. Buradan gönderildiğim
Beşiktaş Yıldız Tank Taburundaki Telsiz Bakım ve Onarım kursunu da pek
iyi derece ile bitirince çavuşluk rütbesi ile ödüllendirdiler. 1954.
6. Askerlik
sonrası: Gaziantep Ticaret Lisesi’nin açmış olduğu Muhasebe Kursuna devam
etmeye başladım. Bütün dersleri izledim; ancak, bitirme sınavlarına girmedim.
Öğretmenimiz: Ali ihsan Gereççi idi. 1956.
7. Futbol
Hakemliği: Futbol oynayamaz duruma gelince Gaziantep Beden Terbiyesi Bölge
Müdürlüğünün açmış olduğu Futbol Hakemliği kursuna gittim. Bu arada Dr. Emin
Kılıç’a intisap ettiğim için bitirme sınavlarına girdiğim halde diplomamı
bile almayarak futbol yaşamına feda ettim. YENİDEN DOĞUŞ başlamıştı... 1957.
8. İlkokul
Kitaplarını okuma: Bir ara ilkokulda gördüğüm dersleri unuttuğumun ayrımına
varmam üzerine ilkokul derslerine çalışmaya başladım. 1957.
9. Musikide
Hayat dersleri: Gaziantep’te Dr Emin kılıç Kale’ye intisap ettim. 11.3.1958.
Burada: Ahlak, Felsefe, Müzik, Tasavvuf, Yaşam ve Tanrı ve
Din bilgisinin dersleri aldım. Tevrat, İncil ve Kuran üzerinde araştırmalarım
İncil ve Kuran uzmanı sıfatını aldım. Dr. Emin kılıç Kale’ye intisabım
yaşamımın dönüş noktası oldu. Yeniden Doğdum...
10. Amerikan
Hastanesi Müdürü Mr. Ayzli ve Amerikan Hastanesi Doktorlarından Mr.
Updegraf’tan çok az olsa da İncil dersleri aldım.
11. Daktilo
Kursu: Gaziantep Ticaret Lisesi’nin açmış olduğu Daktilo kursunu pekiyi derece
ile bitirdim. Bu arada Güney Anadolu Daktilo yarışmasında birinci oldum.
Öğretmenimiz Oya Tarhan adlı l bir bayandı, 1963. Bu kursta daktilo yazmayı
öğrendim. Hızlı ve yanlışsız daktilo yazdığım için kimi yerlerde daktilo olarak
çalıştım.1963.
12. Dışarıdan
ortaokul Bitirme: Ortaokulu diploması almak için dışardan bitirme sınavlarına
girdim. 1964.
13. Akşam
Ortaokuluna Giriş: Gaziantep’te Akşam ortaokulu açılınca dışardan bitirme
düşüncemden vazgeçerek okula gitmeye başladım, 1965. Okulu pek iyi derece ile
ve okul birincisi olarak bitirdim. Akşam Orta Okulunu bitirdiğimde 37 yaşında
idim ve öğrenciler arasında benden daha yaşlısı yoktu, 1969.
14. Akşam
Lisesine Giriş: Ortaokulu bitirir bitirmez Gaziantep Akşam Lisesi’ne kaydımı
yaptırdım. 1969. Ancak düşünce ve inanışlarım nedeniyle bana yaşam hakkı
tanımayan kavmiyetçiler ve ümmetçilerle yüzünden ve de polisin rahatsız etmesi
nedeniyle, 10 Mart 1973’te Ankara’ya göçtüm. Ankara Anafartalar Akşam Lisesi’ni
iyi derece ile bitirdim. 2.6.1973.
15. Gazi
Eğitim Öğrenciliği: Liseden sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Akşam bölümüne
gitmeye başladım. 15 gün sonra Yaşamın geçmiş olması nedeniyle, tüzüğe aykırı
imiş, 7.3.1974 tarihinde okuldan kaydımı silerek öğrenciliğime son
verdiler. 22.3.1974.
16.
Üniversite Sınavlarına Hazırlık: Üniversite sınavlarını kazanmak için
kendi kendime not alarak çalıştım. Aldığım notları ayakta, mutfakta, yatakta
okurdum. Öylesine çok not almışım ki hala bileklerim ağrır, 1974.
17.İngilizce
Kursları: Gaziantep Akyol ilkokulunda açılan ve Barış Gönüllüsü bir
Amerikalı bayanın öğretmenlik yaptığı İngilizce kursuna gittim, 1960. Üniversite
sınavlarına hazırlanırken Ankara’da İngiliz Kültür Derneğinin açtığı İngilizce
kursuna bir dönem gidip gelmeye başladım. Ne var ki çevremde İngilizce konuşan
olmadığı için unuttum. 1974.
18. Hukuk
Fakültesi: 1. Tercihim olan Ankara Hukuk Fakültesini tutturunca kaydımı
yaptırdım. Genel-İş Sendikası Genel Merkezi Muhasebe Bölümünde daktilo olarak
çalışıyordum. Sendika ileri gelenleri günde bir saat olsun derslere gitmeme
izin vermedi. Oysa ben Akşam Ortaokulu ve Akşam Liselerinde dinleyerek
öğrenmeye alışmıştım. Profesörleri dinlemeden yalnızca ders kitapları üzerinden
öğrenmeye çalışmak bana çok zor geldi. 42 yaşında olduğum için sayfanın altına
gelince baş tarafını; baş tarafına dönünce altını unutuyordum. Yine de yılmadım
ve bu nedenle Hukuk Fakültesini 5 yılda ve orta derece ile bitirebildim.
19.12.1979.
19. Stajyerlik:
Av. Osman Öz yanında ve Ankara Yenimahalle Adliyesinde stajyerlik yaptım. Bir
yıl süren bu stajyerlik döneminde çalışıp para kazanmak yasak olduğundan
Genel-İş Sendikasından aldığım 10 yıllık kıdem tazminatı ile geçindim, 1980.
20. Muhasebe
Enstitüsünde Mastır: Avukatlığa başladığım yıl AİTİA Muhasebe Enstitüsünde 1
yıl ve 2 devre muhasebe mastırı yaptım. Ancak avukatlık mesleği ikinci yıl
devamıma olanak vermedi. 5.11.1980-198l.
21. Saz
Kursları: İşyerimin
hemen altında bulunan Yenimahalle Gençlik merkezinde. Saz Öğretmenim Aydın
Aksaraylı adında bir gençti. 1.12.1984. Yenimahalle Halk Eğitim
merkezinde. Öğretmenimiz Cüneyt Pakdemirli adında bir gençti. 1.12.1985. Halaykur
Derneğinde. Öğretmenimiz Ali Demirhan’dı ve TRT’de çalışırdı. 1.12.1986. İhsan
Öztürk yanında, 1988.
22. Türk
Sanat Müziği Kursu: Çankaya Halk Eğitim Merkezinde Öğretmenimiz Fevzi Demirkol,
1.10.1987-27.6.1988. SSK’nın Türk Müziği çalışmalarına da katıldım.
Adını
hatırlayamadığım bir tanınmış müzisyenin yanında da müzik kurslarına gidip
geldimse de artık gücüm yetmiyordu ve kalbim tekliyordu.
23.
Batı Müziği:
1.
Dönem Org Kursu: Melih Kibar’ın Ankara, Çankaya’da açtığı özel Org kursu.
Öğretmenimiz Can Atilla idi. Org kursunu iyi derece ile 1.6.1990 tarihinde
bitirdim.
2.
Dönem Yüksek Bölüm Org Kursu: Aynı yıl yüksek derece org kursuna
başladım. 5,5 ay gidip geldikten sonra 11.3.1991 tarihinde kalp krizi geçirmem
üzerine bu kursu bitiremedim.
24.
Tarihi ve Dini Müzik: Bütün bunlar dışında; Tarihi ve Dini müzik çalışmalarım
1958 yılından bu yana sürmektedir. Önceleri Dr. Emin Kılıç Kale ile Ankara’ya
göçtükten sonra da oğlu Yüksek Mimar mühendis Polat Kale ile birlikte
yaptığımız bu müzik çalışmaları Polat Kale’nin kalp krizi sonucu öldüğü tarih
olan 1994’e kadar sürmüştür. Şimdi ise evde, kendimi güçlü hissettikçe, org
çalmakta ve piyanoyu da öğrenmekteyim.
25.
Bilgisayar İşletim kursu: Başak Bilgisayar-29.4. 200l-27.5.2001.
26.
Bilgisayar WEB Kursu : N. M. Bilgisayar Kursu. 9 Mart 2002.
27.
Yazar Okulu:Türkiye Yazarlar Birliğince Açılan 5. Dönem Yazar Okulu. 26.3.2002
x
YAŞAMINDAKİ ÖNEMLİ OLAYLAR:
1. Annemin Ölümü:
Beşinci çocuğu doğurmamak için koca-karı ilacı çocuğunu düşürmeye kalkınca
canından oldu. 15. 11. 1942. Babam, İkinci Dünya Savaşı gereği
Zonguldak’ta askerlik yapıyordu. Anamın hasretine dayanamadığı için askerden
kaçıp geldi. Baktı ki anam ölmüş. Dengesini yitirdi ve bir daha da kendine
gelemedi ve 1969 yılında ölünceye değin de evlenmedi. Babam, yeniden kıtasına
dönerken anasız kalan biz, dört kardeşi de alıp götürdü. Komutanlarına, “Ya bu
çocuklara askerliğim süresince bakarsınız ya da beni terhis edersiniz!”
dedi. Biz dört kardeş, babamla birlikte, babamın askerlik yaptığı yer
olan Zonguldak ili Caycuma ilçesinde bir süre hapis yattık. Biz, dört kardeş
gündüzleri, istediğimiz zaman hapishanenin bahçesine çıkıp Caycuma’lı çocuklara
birlikte oynardık. Baktılar olmayacak babamı, hapisliğinden sonra, süresiz izinli
saydılar. O zaman en büyük çocuk olarak ben 10 yaşında ve en küçüğümüz 5
yaşında olmak üzere iki erkek, iki de kız olmak üzere dört kardeş idik. Dönüşte
Ankara, Cebeci’de oturan güvendiği süt annesi de bizleri bir geceliğine
olsun konuk etmeyerek kapı dışarı koyunca Cebeci’den yürüyerek şimdiki
Gar’ın karşısındaki Paraşüt kulesinin yanındaki tarlada yattık... Ertesi gün
gelecek treni bekledik. Çünkü, babamın otele verecek parası yoktu kaldı ki
parası da Adana’da bitmişti. Bizleri Adana garında bırakarak Adana’daki bir
tanıdığından ödünç para bulunca Adana’dan Gaziantep’e dönebildik. Babam
ölünceye kadar her gece anamın adını yüksek sesle anarak ağlamıştı...
2. Müessir Fill (Yaralamada) den tutuklanıp
yargılanmam: Bir futbol maçında seyircilerden birinin bana
yaptığı hakaret üzerine hakaret edenle aramızda kavga çıktı. Bizi ayırdılar
ama; kavga yaptığım kişi akşam üzerine elinde bir sopa ile iki kere yolumu
kesince ister istemez kavga çıktı. Sopa ile başıma vurmak istedi. Eğilince
boynumdan yakalayıp kıvırmaya başladı. “Dur! Boynum kırılacak!” dedimse de
kıvırmaya devam etti. Ben de cebimdeki ustura ile belini çizdim.
Bunun
üzerine tutuklanıp 12 gün hapis yattım. (4.7.1955. Dosya No. Sulh Ceza
Mahkemesi: 95/127)Tutuksuz olarak yargılama sonucu 3 ay hapislik alınca
yasal savunma (meşru müdafaa) gerekçesiyle kararı temyiz ettim. Karar, lehime
bozuldu. Yeniden yargılama yapılacakken 1957 seçimleri sonucu, seçimlere hile
yapıldığı savı üzerine, hilenin araştırılmasını istemeyen yerel politikacılarca
Gaziantep Adliye Binası kundaklandı. Benim dosya da yandığından dava ortadan
kalktı...
3. Komünistlik Suçlaması:
Başlıca muhbiri ve tertipçisi Necdet Sevinç (Ülkücü’ye Notların Yazarı ve halen
kurultay gazetesi yazarı) ve Zekeriya Beyaz (Halen İstanbul Üniversite İlahiyat
Fakültesi Dekanı) adlı kişilerin kurduğu tertip sonucu komünistlikten
yargılandım. Mahkeme tanıkların muhbir ve tertipçi olduğuna ve bu nedenle
tanıklıklarının kabule şayan olmadığına ve benim “Atatürkçü aydın bir kimse”
olduğuma karar verdi. Böylece ben Türkiye’de hakkında “Atatürkçü ve aydın” bir
kimse diye karar verilen ilk ve tek kişi oldum.
4. Basın Yoluyla Hakaret:
Gaziantep’te yayınlanan Uyanış gazetesinin hakkımda yaptığı hakaret
yazıları üzerine dava açtım. Gazete sorumluları tazminat ödemeye mahkum oldu ve
tazminatı alarak “Haksıza Lanet Baklavası” yedirdim herkese...1969
5. Babamın Ölümü:
4.10.1969
6. Komünistlik Gerekçesiyle İşten atılmak:
Gaziantep Yapı İşleri 9. Bölge Müdürlüğünde çalışırken partizanca bir
tasarrufla işten atıldım. İşverenin kötü niyetli olduğu gerekçesi ile dava
lehime sonuçlandı. Aldığım tazminatla yine “Haksıza Lanet Baklavası” yedirdim.
1970
7. Kişisel Hakaret: Adamın
biri caddede giderken “Dinsiz, komünist, mason vb sözlerle” hakaret ederek
üzerime yürüyünce hakkında dava açtım. Kendisine üç ay hapislik verdiler. 1970
8. Dil tarih Coğrafya Fakültesine Dava:
Puanı 370 olanları kaydettiği halde puanımın 377 olmasına karşın beni
Etnografya bölümüne kaydetmemesi üzerine ADTC fakültesi hakkında
Danıştay’da dava açtımsa da bu davayı kazanamadım. 1974.
8. Gazi Eğitimden Kaydımın Silinmesi:
DTCF Etnografya bölümünden kaydımın silinmesi
üzerine Gazi Eğitim Akşam Türkçe bölümüne kaydımı yaptırdım. 15 gün dersleri
izledim. Yaşımın geçmiş olduğu gerekçesiyle kaydımı sildiler. Millî Eğitim
Bakanı ve Müsteşarı ile görüştümse de kaydımı yenilemeyi başaramadım.
7.3.1974-22.3.1974.
9. Kurşunladılar:
Baba annemin ölüm döşeğinde olduğu haberi üzerine Ankara’dan Gaziantep’e
gittim. Gaziantep’e gece indim. Evimizin önüne gelince iki kişi yolumu kesti.
İkisinin de elinde tabanca vardı. Tehditle beni alıp götürmek istediler.
Direnince de birisi yarım metreden göğsüme doğrulttuğu tabancasını ateşledi.
Kurşun sağ göğsümden girerek sağ arka kürek kemiğinden çıktı. Yol kesici
caniler çantamı da alıp kaçtılar. Ben de hemen hastaneye ulaştım. Hayati
tehlike olduğuna ilişkin rapor verildi. 17 gün ağzımdan kan geldi.
27.3.1977.
10. Kardeşimin
Ölümü: 50 yaşındaki kardeşim kemik kanserine yakalandı.
Bunun üzerine ayaklarından biri dizden yukarı kesildi. Ne var ki hastalık
akciğerlerine atlamıştı. Akciğer kanserinden gözümüzün önünde son nefesini
verdi. Hiçbir olay beni kardeşim Hasan Balta’nın ölümü kadar etkilememiştir.
11. Belimin Kırılması: Kış
günü buzda kayarak sırt üstü düşünce12. Omurga kemiğim kırılmış ama sinirlerim
kopmamış. Eğer kırılmış olsa imiş belimden aşağısı tutmaz felç olurmuşum. Çelik
korse takarak üç ay sert bir yatakta yattım. Doktorlar nasıl olup da felç
olmadığıma şaşıp kaldılar. 26.2.l985.
12. Atatürk Davası: 12
Eylülcüler İslam âlemini kazanmak ve Atatürk’ü şeriatçı çevrelere şirin
göstermek üzere; onu, Muhammet yolundan gitmeyi öğütleyen bir şeriatçı gibi
gösterince DTCF ile TRT hakkında dava açtım. Atatürk’e mal edilmeye çalışılan
“Son Mesaj”ın uydurma olduğunu kanıtladım. Bu belgeleri Türkiye’deki bütün
üniversite ve Devlet ve Hükümet büyüklerine gönderdim. Ancak usul yönünden,
yani Atatürk’le hukuksal bağım olmadığından, mesajın uydurma olduğuna karşın
davayı kaybettim ve Davalılara mahkeme gideri ile vekalet ücreti ödedim. Dosya
No: Ankara 14. As.Huk.Mah. 1988/793.
13. Türk ulusuna Temyiz Dilekçesi:
İBDA-C yayın organlarından birinde Atatürk’e şu sözlerle “Nalları diken İngiliz
ajanı, Leşi kokan alçak, Cehennemin dibinde mekanı hazır olan
lanetli” hakaret edilmesi üzerine İstanbul 2. Asliye Ceza
Mahkemesinde görülen dava sonucu bu yazıyı yazan ve basan hakkında beraat
kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi üzerine Türk Ulusuna bir
temyiz dilekçesi yazdım. Çünkü en son temyiz mercii Türk Ulusu idi. Mahkemeler bütün
kararlarını Türk ulusu adına verirlerdi...Bu dilekçeyi resmi kurumlarla ileri
gelen Atatürkçü aydınlara göndermem üzerine Adalet Bakanlığı yazılı emir
yoluyla sanıklar hakkında yeniden dava açtırdı ve yapılan mahkeme sonunda
sanıklar cezalandırılarak suç konusu yazının bir daha yayınlanması yasaklandı.
Bir daha yayınlayamadılar.Eğer bu davayı açtırmasa idim. Atatürk’e hakaret
içeren yazıyı beraat etti diye her yayınlarında her hafta sık sık
yayınlıyorlardı. Dört kişilik İBDA – C mensubu işyerime gelerek benden hesap
sormaya kalkıştılar. Ben kendilerinden hesap sormaya başlayınca çekilip
gittiler.23.12.1989.
14. Kalp
krizi: 11.3.1991’de M ağır bir kalıp krizi geçirdim.
Kalbimin ¾’ü tahrip olduğundan kalp yetmezliği hastalığına yakalanarak
avukatlık yapamaz duruma geldim. Prof. Kemali Beyazıt, Doçent Dr. Cahit Kavak
ve İstanbul Kalp Vakfı doktorları yeni bir kalp taktırmazsam üç ay
yaşayamayacağımı söylediler. “Hayır, bıçak değdirmem. Öleceksem böyle öleyim!”
diyerek kalp naklini kabul etmedim. Vücudum kendi kendini yeniledi. Ana
damarlar çalışamasa da kılcal damarlar kalbimi besledi. 11.3.1991.
15. Tazminat Davası: Beni
kurşunlayanlardan birini yirmi yıl sonra teşhis ettim. Savcılığa bildirdimse de
aradan yirmi yıl geçtiği için zaman aşımı gerekçesiyle takipsizlik verdiler.
Ankara Ulus gazetesinde yazdığım bir yazı nedeniyle beni kurşunlayan adam
hakkımda tazminat davası açtı... Bu dava aşamasında davalıya hakaret ettiğim
gerekçesiyle ikinci bir dava açıldı ve her iki davayı kaybederek beni
kurşunlayan adama bir de tazminat ödedim. Bu dava ile ilgilenecek olanlar için
dosya numaralarını veriyorum:
Ankara
13. AHM. E.No. 1994/330, K.No. 1995/486.
Ankara
10. AHM. E. No. 1995/529, K. No. 1996/78
Gaziantep
Cum.Sav. Hz.No. 1994/453 Kahramanmaraş
Katliamında
yakınlarını kaybedenler için bu iki dosyada tarihî bilgiler
vardır...
16. İkinci Kalp Krızi. 10 Kasım 2006
17. Kalp Pili Takılması 18 Kasım 2006
18. Eşi Meliha Balta’nın Ölümü 18 Ocak 2007
YAŞAMI BELGELEYEN DOSYALAR
(ALFABETİK OLARAK):
Amcamla
Mektuplaşmalar, 1,2,
Ankara
Barış Gazetesinde Yazdıklarım:
Ankara
Ulus Gazetesinde Yazdıklarım:
Anılar
Belgeler: 1,2,3,4. Klasör
Atatürk
Davası,
Atatürk
Farkı,
Atatürk
ve Laiklik,
Atatürk’ten,
Aydınlanmaya
Katkı,
Aydınlarımız
Aydın mı? (Ankara DGM’ye Cem Duna ve Arkadaşları Hakkında Suç Duyurusu)
Aydınlara
Mektup,.
Aydınlık
Gazetesini Aydınlatma (Üç Kişi hakkında),
Balta’nın
Seçtikleri,
Basın
Mensuplarına Mektuplar,
Bayan
Arkadaşlarla Mektuplaşmalar,
Bay
Casus,
Bir
Alacak Davası,
Bir de
Radyo Olayı,
Boşanma
Davası,
Cevdet
Yıldız’la Mektuplaşma,
Çocuklarıma
Mektuplar,
Dergi
ve Kitaplarda Çıkan Yazılarım...
Dilekçeler,
Din
Başka Şeriat Başka,
Doğma
Şunların Üstüne,
Doğu
Perinçek’le Mektuplaşmalar,
Dr.
Emin Kılıç Kale,
Ellerim
Ellerim Suçsuz ellerim,
Ermişlerden,
Faşist
Devletin Anatomisi, (Tez...)
Fatma
Tulga Ocak’a Yazılar,
Fevzi
Günençle Mektuplaşmalar,
Fotoğraflı
Yazılar,
Gaziantep
Andi-Medya’da Yazdıklarım:
Gaziantep
Güncel’de Gazetesinde Yazdıklarım:
Gaziantep
Özgür Gazetesinde yazdıklarım:
Gaziantep
Sabah’ta Yazdıklarım:
Gaziantep
Sonhavadis’te Yazdıklarım: ,
Gaziantep
27 Gazetesinde yazdıklarım:
Gaziantep
Gaziyurt Gazetesinde çıkan Yazılarım,
Gaziantep’te
Yenigün Gazetesinde Çıkan yazılarım,
Gaziantep
Işık gazetesinde çıkan yazılarım,
Gaziantep
Toplum Gazetesinde çıkan yazılarım.
Geç.Yaz.
Mek.
Geç.Yaz.
Yazılar,
Diğer
gazetelerde çıkan yazılarım.
Göstermelik,
Güncel
Mektuplar,
Güncel
Yazılar
Hacivat-Karagöz,
Hayri
Balta Hakkında Yazılanlar,
Hıristiyanlarla
Mektuplaşma,
Hizbullah
Dosyası,
Hizmet
akdi (Tez)
İlhan
Arsel’le Mektuplaşma 1,2,3,4,.5 Klasör,
İncil’in
anahtarı:
1. Çağdışı
İnsanların Silik Halleri,
2. Sayın
Öğreticim,
3. İçimizdeki
Şeytan,
4. Düşünce
Özgürlüğü Açısından İsa’ya Bir Bakış...
İncil’den,
İncil
Notları,
İrtica
Dosyası,
İlk Yazılarım,
İş ve
okul arkadaşlarıma Mektup,
Kardeş
Mektupları,
Kardeşlerimle
Uyuşmazlık,
Katillerimi
İstiyorum
Kızma
Yok Yok,
Kışkırtıcı
Ajan 2 küçük klasör,
Köylü
Bakkal (Köylü Bakkalın Şefik Günenç’in Yazdıkları)
Kuran’dan,
Kurban
Küfürbazlara
Yanıt
Müzik
Klasörü,
Oyun
eleştirileri,
Öğrenim
Çabası,
Ökkeş
Davası 1,
Ökkeş
Davası 2
Ökkeş
Davası ile Belgeler ve Yazışmalar,
Öykümsüler,
Alfabetik Olarak
Özel
Belgeler 1 ve 2
Resimli
Şeriat,
Sakar
Ali
Sayın
Öğreticim, 1 ve 2,
Sayın
Kul,
Seçme
sözler,
Sendikadan
Arkadaşlarla Mektuplaşmalar,
Sitemli
Mektuplar,
Sokrat’ın
Savunması,
Solcu’nun
Davası,
SSs
(1-4) (SEVENLER-SORANLAR-SÖVENLER)
Şaşkın
Başkan,
Şeriat
Budur,
Şeriat
ve Kadın Davası Dosyası,,
Şeriat
ve Kadın Davası ile İlgili Yazışmalar, (TCK m. 175)
Şiirimsiler,
Suç
Duyuruları Üzerine Almanya’danTehdit
Şufa
Davası,
Tanrı
ve Din,
Türkiye’de
Oy Hakkının Kullanılışı,
Türk
Ulusuna Temyiz Dilekçesi,
Utancımız,
Ümit
Sayın’la Mektuplaşma,
Yakınlarımla
Mektuplaşma,
Yalçın
Efe ile Mektuplaşma,
Yayınlanmayan
Yazılarım,
Zilli
Kurt
HASTALIKLARIM:
(ALFABETİKOLARAK)
RAPORLU HASTALIKLARIM:
1.
Diabeten Mellitus, (Glucobay)
2.
Ekstrasistol (Cordarone veya Coraspin)
3.
Harekete bağlı nefes darlığı-, (Desal)
4.
Hipertriroidi, (Levatiron veya Tefor)
5.
Hipertansiyon, (Inhibace plus)
6.
Kanda trigliserin, (Lopid)
7.
Kronik Böbrek Yet. (Günde en az 4 litre su içiyorum)
8. Kronik Kalp Yet. (Digimerc, Digoxin-, Monadur
veya moneket)
9.
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı,
10. Ostoreopoz,
(Rocaltrol)
RAPORLU OLMAYAN HASTALIKLAR:
1.
Alerji, (Allerset veya Telfast veya...
2.
Böbreklerde kis ve taş var
3.
Gasrit, (Talcid veya...)
4.
Kanda ürik asit (Allo Ürik veya Allo gut)
5.
Karaciğerde yağlanma,
6.
Menieri, (Betaserc veya Vasoserc)
7.
Romatizma, (Endosetin)
8.
Pankreas taş dolu,
9.
Prostat, (Cordura, Hytrın, Dilaprost)
X
KARAR
T.C.
Gaziantep Sorgu Hakimliği
Esas: 962/25/Karar : 962/104
C.M.U. 127/16.
Hakim : Abdullah Tartıcı
Kâtip: M. Ali Cengiz
Davacı: H. U.
Sanık: Hayri Balta, Mehmet oğlu, 1932 doğumlu, Hayriye’den
doğma, Gaziantep 'in Yaprak Mahallesi nüfusunda kayıtlı olup halen aynı
mahallede Sukenarı 46/2 numarada oturur Millî Eğitim Müdürlüğünde memur.
Suç :
Komünistlik propagandası yapmak.
Suç Tar. : 1962 yılı içerisinde.
Komünistlik propagandası yapmaktan sanık ve gayri mevkuf
Hayri Balta hakkında Gaziantep Sorgu Hakimliğinde yapılmakta olan ilk
tahkikat neticesinde:
C.M.U. liginin iddianamesi ve dosya tetkik edildi.
Gereği düşünüldü :
Sanık Hayri Balta'nın her ne kadar komünizm propagandası
yaptığı iddia edilmiş ise de:
Sanık Hayri Balta'nın Atatürk ilkelerine
bağlı aydın bir kimse olduğu, kamu
tanıkları Bekir Kaynak, Necdet Sevinç ve Cevat Güralp’ın olayın muhbirleri ve
başlıca tertipçileri bulunmaları hesabiyle şahadetlerinin şayanı kabul ve
samimi olmadığı ve esasen şahadetlerinin de bahse konu fiilin suç unsurları
bakımından takdire müsait bir ciheti de olmadığı, kaldı ki muhbirlerden Bekir
Kaynak'ın Hakimliğimizce ifadesi alındığı sırada ırkçı ve Turancı olduğunu
açıkça ve çekinmeden söylediği, şu hale göre yurdumuzda yaşayan insanları
muhtelif adlar altında ayırmak (meselâ: Türk, Çerkez, Arap, Kürt vesaire) ve
milletleri kan birliği esasına istinat ettirmek ve aynı ırktan olduklarını
iddia ettikleri insanları geniş bir sınır içinde toplamak ve bunu temin
etmek maksadıyla saldırgan bir karakter taşımak ve neticeten bir hayal
peşinde koşmaktan ibaret olan ırkçılık ve Turancılığın mevcut mevzuat
karşısında takip ve tecziye edilmesinin icap edeceğinin teemmüle şayan olduğu
ve böyle bir fikrî vasat içinde bulundukları anlaşılan muhbirlerin her aydını
ve Atatürk ilkelerine bağlı ilerici fikirleri komünistlik olarak tavsif
edecekleri ye bu hadisede de öyle yaptıkları, sanıkta arama neticesi
yakalanan Varlık, İmece ve sair broşür ve kitapların yasaklanmış kitaplardan
olmadığı ve halen yayın hayatına devam ettikleri, sanığın vaki savunmasının samimi olduğu, emanetin 23.3.1962 tarih
ve 126 sırasında kayıtlı sanıkla muhbirlerin konuşmalarını havi bandın hatalı
olması hesabiyle konuşmaların tamamının anlaşılamadığı, ancak 9.5.1962 tarihli
olup (8) sayfada tanzim edilen zaptın münzilerinin de teyit edecekleri veçhiyle
sanık anlaşılabilen bazı konuşmasında: ”Bu
günkü durumumuzu Atatürk ve İnönü’ye borçluyuz... İnsan sorumluluk duymalı,
kanunlara, ailesine itaat etmeli, Allah varsa var, yoksa yok biz insanız
sorumluluk duyacağız... Memleketin seçimle ve Demokrasi ile idaresi lâzımdır...
Komünizm otoriterdir; beni korkutuyor…” dediği ve bu konuşmaların komünizm propagandası
yapmak şöyle dursun tam aksine savunmasını teyit eder mahiyette olduğu
ve zaten konuşmalarının banda zabıta marifetiyle değil muhbirler tarafında
alındığı ve bunlardan Necdet Sevinç’in
Hakimliğimizce alınan ifadesinde banttaki konuşmaların önemli olmadığını
söylediği, şu duruma göre tertip neticesi bantta suç teşkil edip de söylenmeyen
sözlerin sanık tarafından şahitler önünde de söylenemeyeceği bunun akıl ve
mantık icabı olduğu kaldı ki sanık tarafından sarf edilen ve yukarıya yazılan
sözlerin savunmasını doğruladığı bu durumda sanığı mahkemeye sevk etmenin onu
cemiyet önünde damgalamaktan başka bir işe yaramayacağı cihetle sanık Hayri
Balta'nın C.M.U. Kanunun 197. inci maddesine tevfikan muhakemesinin menine ve
ittihaz edilen kararın tasdik veya ademi tasdiki zımnında dosyanın Asliye Ceza
Hakimliğine sunulmasına talebe muhalif olarak karar verildi.
19.7.1962
Katip
M. Ali
Cengiz
Hakim Abdullah Tartıcı. 11656
İletişim:
fatmababuscu@hotmail.com