PİYER NERDENYAN
 
1960 senesinin ilk ayının ilk günü dünyaya gözlerimi açmış. İlk ve ortaokul eğitimini tamaladıktan sonra; liseye başlayacakken, 1980 yılında işçi ailesi olarak Almanya'ya gelmiş. "Yabanın bir iyi tarafı beni şair yapmış olması ve tüm şair arkadaş çevremle tanıştırması" diyor Piyer. Devamını kendisinden dinleyin:
 
"On beş yaşımda damlalarla başlayan şiir yaşamım, artık nehirlere dönüştü. Denizlere, okyanuslara ulaşması için de gece gündüz çalışıyorum.
 
'Solmayan Kardelen' ilk şiir kitabımdır. Bir Türk sanat müziği hayranı olarak şarkı sözü kitapları da çıkartmak arzusundayım.
 
Almanya'dan katıldığım ve ilimde yapılan yarışmada 'Kastamonu' adlı şiirim bana ikincilik kazandırmıştır. Bir de mizaha olan düşkünlüğüm var ki, onlarda Türkstar gazetesinde yayınlanmakta..."  
 
 Çiftçi
  
 Kupkuru bir tarla idi, o orayı satın aldığında,
 Kimse inanmadı ona, o sevgi ile suladığında.
  
 Didindi, uğraştı ve çabaladı, konuştu toprağıyla,
 Dününü, bugününü, yarınını bağladı bu amaca.
  
 Her ne kadar taş çıksada, sevgi ile ayırdı kenara,
 Evi gibi, avucunun içi gibi baktı oralara.
 
İki elleri de nasır tutmuş, bak ki, yol yol çatlaklar var,
Ama mis gibi de toprak kokar, o bu hâline aşikâr.
 
Hayatını bağlamış onlara, buğday, arpa ve de çavdar,
İki gözlü bir yuvası var, bir de gönülden sevdiği yâr.
 
Bir babayiğit oğlan yetiştirdi, gözleri yıldız yıldız,
Bir de evinin gülü ve süsü, dünyalar güzeli bir kız.
 
Everdi güzel kızını, telli duvaklı, kırk gün kırk gece,
Oğlunun muradında da, vardı aynı saz aynı eğlence.
 
Şimdi tarlasının yanındadır, bizim çiftçinin mezarı,
Oğuldan oğula yaşatıyorlar, bu ölmeyen mirası.
 
Allah'ından başka dileği yoktu, hep şükretti durdu,
Toprağını bildi, yaşadı, o idi vatanı ve yurdu.
 
İşte ben ki bu atalarımın torununun torunuyum,
Bu toprakların, bu anaların yetiştirdiği oğluyum.