Zeynel  ÇOK
 
Zeynel Çok, 1950 yılında Mersin’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini aynı 
kentte, İktisadi Ticari İlimler Akademisi’ni ise Adana’da bitirdi. 1980 öncesi bölgesel ölçülerde gazetecilik, Mersin Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu üyeliği ve Basın İş Sendikası İçel Şube Başkanlığı görevlerinde bulundu.
 
70’li yıllarda şiirlerinden bazıları gazete ve dergilerde yayınlandı.
1989 yılında yayımlanan  “Yüreğimde Kaç Sevginin Rüzgârı” adlı kitabında  şiirlerinin bir kısmı yer aldı.
 
1980 sonrasında ise, geçim kaygısıyla atıldığı ticari yaşamı süresince yazı alanından hayli uzak kaldı.
 
Evli ve iki çocuk babası olan Zeynel Çok, 1994 yılından beri Almanya’nın Bielefeld Kenti’nde yaşıyor. Göç ile birlikte ülkesinden uzakta da olsa  yeniden şiirle tanıştı. 
 
2003 yılı ile birlikte Güney, Berfin Bahar, Aykırı Sanat, Islık ve Hayal dergilerinde şiirleri, bazı sanal dergilerde de şiir, öykü ve denemeleri yayınlanmaya başladı.
Son olarak da Anafilya Vakfı, Havuz Yayınları ortak yapımı olan  İZDÜŞÜM kitabında
üç şiiri yer aldı.
 
Yayına hazır birkaç dosyasının beklediğini belirten şair, şiiri yeniden keşfetmenin güzelliğinin gurbette yaşamaya değdiğini söylüyor.
MÜSVEDDE
 
Nafile, geçiyor zaman.
Okuduklarım beni anlatmıyor;
yazdıklarım,
benim müsveddem.
Yırtıp atıyorum durmadan,
İçleri taşmıyor isyan.
 
Çekiç örse vurmalı,
inanç partizan;
düşmanı kahretmeli, hırpalamalı.
Önce içimde tutuşmalı yangın;
Şavkı, şevki ahaliye yansımalı;
“yılgı”, sözlükten çıkmalı,
 son sözcükler kıyam kokmalı.  
 
Geçmişime göz dikmiş zaman
Güneş korkulara sinmiş
Ay aşağılıyor kendini
Yıldızlar titriyor, ter boşanıyor
Bulutlarda çatlatıcı aymazlık
Anladım, deniz de dalgalar da yorgun;
kum ve çakıl taşlarında izi yok.
Arsız kuşlar uçamıyor, kanatları çıplak
Sesler sağır olmuş
Aşklar hurdahaş
Bir ben miyim asi kalan
 
Karşı durmazsan
Ölüm çoktan alır seni
Şimdi yavan sözlere yer yok;
ırmaklardan daha çok,
heyecanlı olmanın vakti,
bir sofi kadar inanmanın.
Cesetler ancak kendini ele vermez,
ve köşesine sinmiş yürek.
Raflarda okunmayan kitaplar tehlikesizdir,
kışkırtmayan şiirler.
En kötüsü itiraf edip,
kefareti ödemeyi beklemek.    
 
Alesta bekliyor zaman
Okuduklarım beni anlatmıyor,
yazdıklarım,
benim müsveddem.
Yırtıp atıyorum durmadan
içleri taşmıyor isyan.