Yakup YURT
1950 yılında Bursa'da doğan bir Nisan 1 şakasıdır. İlkokul ve ortaokul tahsilini doğduğu köyde yapmıştır. Sonra da, Bursa Erkek Lisesi'ne başlamıştır. Lisenin ilk iki sınıfını geçmiş ve son sınıfa geçmeye hak kazanmıştır. 1966 yılında Belçika'ya kaçak göçmen işçi olarak gelen babası, 1967 yılında durumunu yasallaştırdıktan sonra ailesini yanına getirmeye karar verince,
Yakup YURT 1967 Ekim ayında kendisine rağmen güneşi yağmur için terkederek Valon bölgesine gelmiştir. Fakat Batı Avrupa'nın sosyal ve ekonomik sisteminin vatandaşları için öngördüğü kadere razı olmadığı için, Belçika'da tahsiline devam etme kararı almıştır. Fakat bunun için, herşeyden önce, Fransız dili ve kültürünü lâyıkıyla öğrenmesi gerekmekteydi. Kararı kesindi ve kimse onu engelleyemedi. 1967 den 1979 a kadar tahsiline devam etti. Gayretleri boşa gitmedi ve Louvain Katolik Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden lisans diploması aldı. 1982 yılında kendi köyünden Güzin isimli bir kızla evlendi. Bu mutlu beraberlik 1983 te Cavit ve 1985 te de Onur'un katılımıyla daha da pekişti.
 
Yakup YURT 1981 yılından beri Brüksel Asliye Mahkemesi nezdinde Türkçe ve Fransızca dillerinde yeminli tercümanlık yapıyor. Brüksel'in Türk mahallesi Schaerbeek'in tam ortasında bir tercüme bürosu var. Kendisine sır anlatılan, psikolojik, idarî ve hukuki çare sorulan, arzuhalci bir adam. Alçak gönüllü, komplekssiz ve sorunsuz biri. Hem romantik hem gerçekçi. İki dilli, çok kültürlü, evrensel ve sanat aşığı. Herkes gibi, meziyetleri de, kusurları da olan bir insan.
 
Tercümeleri ile Mantes la Ville'de yaşayan büyük dostu ve şair Üzeyir Lokman ÇAYCI'nın şiirlerinin içerdiği duyarlılığın yaygınlaşmasına katkıda bulunmaktan çok mutlu olacak.

 
Dessin: Üzeyir Lokman ÇAYCI
 
ROSARIA ET KATYA
 
Deux personnes agréables
Toutes deux douces à l’infini
Deux sourires amis
Toutes deux amoureuses d’amitié
L’une est la « Roseraie » de Sevdai
L’autre est la Rose de Yorgo
Sont venues l’autre jour à ma porte...
Avec une seule rose à la main
Tout rouge
Comme le sang qui donne vie
Parfumée et enivrante
Entourée et dansant
Avec les muguets
Une fleur noble
Comme les amies qui l’apportent
Par un comportement instinctif
Je l’ai approchée de mon nez
Cela m’a paru tel un médicament
Dont l’effet s’étend par ondes
Dans mon cerveau et dans mon cœur
Introuvable en pharmacies
Et qui ne s’achète ni se vend
J’ai aimé davantage
Rosaria et Katya
Qui les font parler ainsi…
 
Yakup YURT
Bruxelles, le 29.04.2000
 
  
ROSARIA VE KATYA
 
İki hoş insan
İkisi de dünya tatlısı
İki dost tebessüm
İkisi de dostluğa sevdalı
Birisi Sevdai’nin « Gül bahçesi »
Diğeri Yorgo’nun « Gül » ü
Geçen gün kapıma geldiler…
Ellerinde bir tek gül
Kıpkırmızı
Can veren kann gibi
Mest edici parfümlü
Mügelerle sarmaş dolanır
 Raks eden
Getiren dostlar gibi asil
Bir çiçek
İçgüdüsel bir davranışla
Yaklaştırdım burnuma
İlaç gibi geldi
Beynimde ve gönlümde
Dalga dalga yayılan
Eczanelerde bulunmayan
Alınıp satılmayan
Yanaklarıma içtenlikle konmuş
İki kelebek gibi hissettim
Gül ve mügeleri
Böylesine konuşturan
Rosaria ve Katya’yı
Daha çok sevdim...
 
Yakup YURT
Bruksel – 29.04.2000